24 Mart 2007

Vitamin Eksikliği

(Yorumlarıyla bloguma katkı sağlayan muhterem Mehmet abimizden bir yazı geldi. Teşekkürler Mehmet abi.)

Erzurumun itibarlı alimlerinden biri de Mehmet Kırkıncı Hocaefendidir.
Eserlerinden de anlaşılacağı üzere hoca efendi hoş sohbet,yumuşak yaklaşımlı,nüktedan bir irşad üslubuna sahiptir.
Kimseyi itham etmez,ayıplayıp suçlamaya yönelmez.
Mutlaka bir nükte,bir fıkra ile konuyu rahatlatır,tatlı bir yaklaşımla irşadını etkili kılar.

Nitekim günün birinde oldukça zengin biri müracaat eder Hocaefendiye:
Her şeyim var;fakat huzurum yoktur.
Bana bir çare bul der.
Sözlerine şunu da ilave eder: Doktorlar muayene ediyorlar, hiçbir rahatsızlığın yok diyorlar. Hatta vücudumda vitamin eksikliği dahi olmadığını söylüyorlar.

İşte burada hoca efendi söze karışır:
Dur bakalım dur,der.
Birde biz bakalım şu vitamin eksikliğine.
Eğer dedikleri gibi vitamin bolluğu olsaydı,sende bu rahatsızlık olmayacaktı,mutlaka işin içinde bir eksiklik söz konusu…

Sorusunu şöyle sorar:
Saçlarda yaşlanma belirtisi olan beyazlanma başlamış.
Namazlarını kılıyor musun? İbadetle aran nasıl?
Adam zorlada olsa gerçeği itiraf eder:
Hayır, henüz namaz kılmaya başlamadım.
Hocaefendi:
Bak der, sende manevi vitaminlerden (A) vitamini yok, gördün mü?

Sonra tekrar sorar:
Oruçla aran nasıl?
Tutuyor musun?
Adam yine zorlanır:
Hayır, der, henüz oruç tutmaya başlamadım.
Oooo, der hocaefendi, sende (B) vitamini de yok.

Sormaya devam eder:
Zengin olduğunu söyledin, zekatını nasıl hesap ediyorsun?
Şey, der, yani henüz zekat filan da vermiyorum.
Hocaefendi büsbütün hayrettedir:
Bak hele, der, sende (C) vitamini de yoktur.
Nasıl huzur bulacaksın bu kadar vitamin eksikliğiyle?

Aralarındaki diyalog şu şekilde sürer gider:
Hacca gittin mi?
Henüz hacca gidecek vaktim olmadı.
Neler söylüyorsun sen. Demek sende (D) vitamini de yok.

Peki, bir de aldığın gıdalara bakalım.
Kazancına haram karışıyor mu?
Evet azda olsa karışıyor.
Gördün mü, der Hocaefendi.
Sen mikroplu gıdalarda almışsın. Elbette huzurun olmaz, rahattan mahrum kalırsın.

Hocaefendi sözlerine şunları da ekler:
Bütün bunlara rağmen senin kurtulman yine de mümkün.
Çare vardır.
Yeter ki sen bu vitamin eksiklerini tamamla.
Birde mikroplu gıda alma.
Allahın izniyle sende en küçük bir rahatsızlık, huzursuzluk kalmayacak, turp gibi olacaksın...

21 Mart 2007

BlogCUmhuriyeti

Bir önceki yazımda blogumla bir süre ilgilenemeyeceğimden dolayı yazar aradığımı beyan ettiysem de ne yazık ki kimseden ciddi bir teklif gelmedi. Ben de ne yapayım o blog senin bu blog benim blog blog gezdim hafta sonu. Bazılarına doğrudan ben yazarlık teklif edeyim diye düşündüm ama blogu olan benim blogda niye yazsın?

Yazdıklarına ve ürettikleri fikirlere şapka çıkartılacak çok sayıda blogcu var gerçekten de. Günlük takip edemesem de özellikle hafta sonları izlemeye aldığım bir kaç blogcu arkadaştan bahsedeceğim bugün.

Bir grup blogcu arkadaş bir araya gelmiş ve nereden akıllarına esmişse gerçekten de harika bir üretkenlikle toplu taşıma araçlarında yaşadıkları ilginçlikleri otobuste.blogspot.com adresinde okuyucularıyla paylaşıyorlar. Zevkle takip ettiğim bloglardan bir tanesi oldu bir süredir Otobüsteblog.

Bugün blogu açtığımda geçen yıl benim de değindiğim bir konuyu kaleme aldığını gördüğüm, özellikle blogunu tanımama sebep olan "Östrojen hanımın marifetleri.." başlıklı yazısından da anlaşılacağı üzere çok zekice yazılmış yazıların yer aldığı güzel bir blog daha; Ecenazeblog.

Anladığım kadarıyla eşinin çektiği güzel fotoğrafları Risalelerden güzel alıntılarla tamamlayan bir başka blog ise Zikriyeblog. Artık bahara girdiğimiz şu dönemde baharın güzelliklerini görmek ve tefekkür ederken hakikat pencerelerini aralamak istiyorsak sık kullanılanlara ekleyelim.

You Tube her zaman elimizin altında. Ancak elimizin altında olması ondan her zaman en güzel şekilde istifade edebilmemizi sağlayamıyor. Ya vakit azlığından ya da aramaya üşendiğimizden. İşte bir başka blogcu arkadaşımız da Nur Tube diye adlandırdığı bir blog açarak isminden de anlaşılacağı üzere belli konulardaki You Tube'da yer alan videolara kolaylıkla ulaşmamızı sağlamış. Hakikaten güzel bir düşüncenin ürünü Nurtubeblog.

Genç bir kardeşimiz de yeni bir blog açmış. Güzel bir kaç alıntı ve yazısı olmuş ancak sanıyorum ilk günlerdeki heyecanını kaçırmış olsa gerek, bir süredir güncellemiyor blogunu. Murat Aydın gibi genç ve heyecanlı kardeşlerimizi blog aleminde tutmamız gerektiği kanaatindeyim. Bu nedenle Murataydınblogu da ziyaret edelim.

Bu kadar tanıtımdan sonra ufak bir rica da Murat Özdemir için. Bir süredir rahatsız olduğundan aramızda göremediğimiz Murat için en azından dualarımızla desteklerimizi esirgemeyelim. Allah'tan şifa dileyelim.

18 Mart 2007

Blog! Blog! Blog!

Bir blog sahibi olmak ne zor bir şey bir bilinse. Pazar sabahı uyanıp da şöyle sıcacık ekmekle kavatlı etmek varken, yüz yüze görüştüğüm, maillerle yazan dostların haklılığı aklına geliveriyor insanın. Neymiş, eskisi gibi güncellemiyormuşum blogumu. Yoksa ilgilenmem gereken bir şeyler mi varmış?

Kolay değil dostlar, bir defa üzerinizde baskı hissettiğiniz anda yazamaz oluyorsunuz zaten. Ayrıca yazarken de dikkatli olmak zorundasınız. Mesela yukarıda “kahvaltı etmek” yazdım ya, biri çıkar “ne ediyorsun sen, kahvaltı edilmez, yapılır” der. Gel yarım saat yorum yaz buna, cevap ver. Çoğunuz blog yazmıyorsunuz, kolay sanıyorsunuz bu işleri.

Diğer taraftan Cenk abi ile başım dertte. Yok damaydı, yok satrançtı… En son bir yorumunda damacıları bana, satranççıları kendine çağırmış. Güya dama satranca göre kolay ya, biz kolaycıymışız. Buradan Cenk abimize sesleniyorum. Buyur online satranç oynayalım, tüm blog camiası da izleyici olarak katılsın. Tabi net alemi böyle bir imkanı sağlayabilmiş midir, bilmiyorum?

Her neyse sevgili dostlar, siz iyisi mi beni birkaç güne bir takip edin. Bu sıralar ilgilenmem gereken başka konular bir hayli fazla. Konuk yazarlarımız da sağolsunlar benim bu halimden haberdar olmakla beraber çok yoğun olduklarından blogla ilgilenemiyorlar. Dolayısı ile blogumu sık sık güncelleyemiyorum. Yeri gelmişken; blogumu özellikle önümüzdeki 2-3 ay boyunca idare edebilecek yeni yazarlar arıyorum. Müracaatlarınızı bu yazıya yorum olarak bırakabilirsiniz. Yorumunuzun yayınlanmasını istemiyorsanız bunu da ufak bir not düşersiniz.

Huzurlu bir Pazar diliyorum.