6 Ekim 2006

3 Ekim 2006

Meşhur Olmak(!)

Daha önce burada konu ettiğim hesap işletim ücreti ile ilgili aldığım hakem heyeti kararı medyada da makes buldu ve ben de meşhurlar listesine girmiş oldum(!)

Ancak bizim medyanın gerçekten de olayları değerlendirme ve haber ediş tarzları çok ilginç. Benim meseleyi de çarpık bir şekilde sunmuşlar. Oysa kararı talep ettiklerinde – yorumlayamayacaklarını bildiğim için – kendilerine konu ile ilgili daha detaylı bilgi verebileceğimi aktarmama rağmen, aynen düşündüğüm gibi beni aramadan ve kendi hukuk departmanlarına da sormadan haberleştirip servise sunmuşlar.

Ne zaman hukuki ve dini içerikli bir haber yapsalar mutlaka hatalı oluyor. Oysa bir hukuk mezunu ile bir ilahiyat mezunu genci istihdam etseler bu tür yanlışlıklara da düşmezler. İşlerini hangi ciddiyette yaptıklarının göstergesi sayılır esasında bu.

Küçük bir not;
Akbank söz konusu karar gereği paramı, ben icraya başvurmadan hesabıma iade etmiş. Çok zevkli oldu, bankadan haksız elde ettiği parayı geri almak.

1 Ekim 2006

Yol

Evet, orda uzaklarda bir yerlerde bir köy var ama o köy bizim köyümüz değil. Gidip gezdim, tozdum ama o köy asla bizim köyümüz değil.

Doğru, bir de ev vardı orda. Fakat o ev de bizim evimiz değil. Hatta o evde kaldım ben, yattım da ama o ev bizim evimiz değil.

Sesi de hatırlıyorum. Bir ses vardı. Duydum o sesi. Fakat bizim sesimiz değildi o ses.

Çıktığım ve indiğim dağ vardı bir de. Uzaklarda. O dağ da bizim değildi.

Yol! O yol bizim yolumuz işte. Dönmesek de varmasak da. Dönsek de varsak da. Gitsek de gelsek de. Gitmesek de gelmesek de. Gitsek de gitmesek de. Gelsek de gelmesek de. Bitse de bitmese de. O yol bizim yolumuz ve yolculuğumuz devam ediyor.