12 Eylül 2007

Ramazan ve Akşam Ezanı (İftar Vakti)

Ramazan ayının girmesi ile googledan artan oranda akşam ezanı vakti aranıyor. Daha önce Fatih'te Akşam Ezanı başlıklı bir yazımdan dolayı arayanlar yanlış yönlenmiş oluyorlar çünkü orada sadece Fatih Camiinde okunan bir akşam ezanı videosu var. Bu yanlış yönlenmeye son vermek amacı ile akşam ezanı ya da iftar vaktini öğrenmek isteyenlere Diyanet İşleri Başkanlığının web takviminin linkini veriyorum.

Bu vesile ile Ramazan ayının hayır ve bereket getirmesini temenni ediyorum.

11 Eylül 2007

4 Eylül 2007

Kaldırım Gazeteciliği

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ve devamında etkin medyanın takındığı tavrı ibretle takip ediyoruz. Dördüncü kuvvet medya 28 Şubat süreci ile elde ettiği gölge birinciliğini son 5 senedir kaybetmekteydi ve Cumhurbaşkanlığına istemedikleri birinin çıkmış olması bu güçlerini daha da zayıflatacağı için ne yazdıklarını ve yazacaklarını bilemez oldular.

Her gün okuduğum çeşitli haberleri artık çocuklar arasındaki rekabetin neticesinde kaybeden çocuğun ortaya attığı gülünç söylemlermiş gibi izlemeye başladım. Geçtiğimiz günlerde okul öncesi yaştaki iki çocuğun arasında yaşanan arbede neticesinde başına darbe alan çocuk annesine “benim başıma vurdu, bak, göremeyebilirsin, kızarmamış da olabilir ama vurdu işte, ben de ona vurdum” diye serzenişte bulunması beni bir anda medyanın şu son zamanlardaki tavrını hatırlattı.

Geçen yazımda seçim sonucunda bir kesimin adeta zafer kazanmış havasına girmelerinin anlamsızlığından bahsetmiştim ancak görüyorum ki bir kesim de ne yazık ki mağlup olmuşluk psikolojisinde ne yapacağını bilememekte. Cumhurbaşkanının yemin törenine askeri erkânın katılmaması ile başlayıp “Cumhurbaşkanım” diye hitap edilmemesi ile devam eden bir dizi hadiseyi haber etmeyi anlayabiliyoruz biraz ama Fatih Çekirge’nin 30 Ağustos resepsiyonundaki kaldırım farkını kaleme almasını ve bunu gazetesinin manşete çekerek haberleştirmesini anlayabilmek gerçekten çok zor. İşte burada vereceğiniz tepki olsa olsa mağlubiyet hissi demek oluyor. Efendim, Çankaya’nın resmi internet sitesinde Hanımefendinin özgeçmişi yokmuş, sadece fotoğraf konulmuş. Türkiye’nin enerjisini harcadığı konulara bakın. Çankaya’nın resmi internet sitesini hazırlayanlar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sözünü dinlemeyecek, isteklerine karşı mı gelecekler? Bu siteyi hazırlayanlar düşmanlarımız mı?

Yeter artık. Örneklerini bile yazmaktan sıkılıyorum. Haber yapın. Ekonomiyi yazın, hükümet programını eleştirin, dış politikayı yazın, Kuzey Irak meselesini yazın, yeni sivil anayasaya ilişkin yorumlar yazın, konu mu yok Allah aşkına? Kaldırım gazeteciliği yapmayı bırakalım da esasa geçelim artık.

31 Ağustos 2007

Satranç Ustası İhtiyar

Sanırım bir 6-7 ay oluyor, efsane blogculardan Cenk Ünal abimiz bir satranç ustasının animasyonunu yayınlamıştı blogunda, bana da atıfta bulunmuştu hatırladığım kadarıyla. Satranç oynamaya davet etmişti beni. Nihayet geçen hafta sonu Cenk abimizle satranç oynamak nasip oldu. İlk oyunda fena yenildi. Deniz Baykalvari (yenilen pehlivanın güreşe doymaz misali) bir taleple ikinci oyunu da oynadık. Onda da mat olunca siyasi bir manevrayla şahını oynamayıp bana şah çekerek güya berabere bittiğini iddia ederek oyundan ayrıldı.

Cenk Ünal anısına ona kendi yayınladığı videoyu yayınlıyorum. İhtiyar amcayla çok benzer yönleri var Cenk abimizin de.

Videonun linki; http://video.haberturk.com/video.aspx?v_ID=14569&k_A=haberturk

23 Ağustos 2007

Göbeğini Kaşıyan Bidon Kafalılar!

Geçen hafta CHP İzmir İl Yönetiminin özellikle Cuma namazlarına iştirak edeceklerine dair haberi okuyunca birden İkinci Ak Parti Dönemini nasıl geçireceğimize dair ipuçları geldi aklıma. CHP’liler 22 Temmuz seçimlerinde Ak Parti’nin kendilerini dinsiz bir partiymiş gibi sunmalarından rahatsız olduğu için bu yöntemi uygulayacaklarmış.

CHP’nin bu tavrından sonra nasıl bir Türkiye’de yaşayacağımızı şöyle bir sıralayalım.

Muhtemelen önümüzdeki yılın Mayıs ayında yapılması planlanan CHP kurultayında program namaz saatlerine göre ayarlanacak ve kurultay alanında namaz kılmak için bir mekân ayrılacaktır. Deniz Baykal ile Mustafa Sarıgül arasında imamete kimin geçeceği konusunda bir ihtilaf yaşanmaz çünkü Sarıgül yaş itibariyle kendisinden büyük olan Baykal’a imam olması için nezaket gösterisinde bulunur. Ali Topuz da müezzin olur.

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesi ile artık dini konulardaki rekabet daha da artacağından Ankara’da Cuma namazı kılmak isteyen devlet ricali çoğalacak ve Ankara’ya Kocatepe Camii büyüklüğünde birkaç cami daha yapılacaktır. Hatta bu adımın öncüsü de muhtemelen CHP olacaktır.

İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü artık yeşil ışıkla aydınlatılır. Sadece Başbakan Tayip Erdoğan’ın takımı Fenerbahçe’nin maç kazandığı akşamlar sarı lacivert renklerle ışıklandırılacaktır.

Boğazdaki eğlence yerlerine akın eden sosyete namaz vakitlerinde tekneleri, jet-skileri veya araçlarıyla Ortaköy ya da Bebek Camiine namaz kılmaya gidecek sonra eğlencelerine kaldıkları yerden devam edeceklerdir.

Muhtıra, e-muhtıra, darbe, post modern darbe gibi askeri müdahalelere muhtemelen bir yenisi eklenecek ve vaaz-muhtıra diye yeni bir müdahale örneği göreceğiz. En çok ulaşılabilir kitlenin camilerde olacağı düşünüldüğünde en makul muhtıra bu yöntemle yapılan muhtıra olacaktır.

Meclis toplantılarında, yabancı ülke yöneticileri ile yapılan toplantı ve görüşmelerde, benzer diğer tüm toplantılarda namaz için ara verilecektir.

Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, İlhan Selçuk gibi medya mensupları Basın Sitesinde hayırlarına yaptıracakları camide namazlarını eda edeceklerdir.

Tüm bunlardan sonra bir sonraki seçimlerde CHP tabi ki oylarını % 50’lere çıkartır. Göbeğini kaşıyan bidon kafalıların(!) oylarını almak bu kadar kolay işte.