2 Haziran 2007

Anket Sonucu

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin çeşitli etkiler nedeni ile tamamlanamadığı, demokrasinin sekteye uğratılmaya çalışıldığı bir zaman diliminde belki de sürecin en sancılı noktasına yönelik yaptığım amatörce anketin neticesi en azından bu blogun okur ve ziyaretçilerinin eşi başörtülü bir Cumhurbaşkanına olumlu baktıklarını gösteriyor. Ankete katılanların % 45'i eşi başörtülü bir Cumhurbaşkanı olsun derken % 21'i ise bu durumu memnuniyetle karşılayacağını söylüyor. % 23'ü ise "farketmez" seçeneğini tıklayarak demokrat bir tavır sergilemişler. "Olmasın" ve "kabul edilemez" diyenlerin toplam oranı ise sadece % 11.


Kanaatimce toplam 56 kişinin iştiraki ile yaptığım bu anket sonucu toplumun tümünün ortak görüşüne yakın değerlerdir. Çünkü daha geniş kapsamlı yapılan bir çok benzer anketlerde de aşağı yukarı aynı sonuçlar alınıyor.

Bu anketle ilgili olarak yine geçmiş anketlerimle ilgili yazdığım yazılarda olduğu gibi ankete iştirak ederek fikirlerini oylayanların görüşlerini açıklamalarından memnuniyet duyacağımı belirtirim. Özellikle de eşi başörtülü bir Cumhurbaşkanını kabul edilemez görenlerin görüşlerini yazmalarından memnuniyet duyarım.

27 Mayıs 2007

Birlik

Kısa bir aradan sonra tekrar buradayım.

Başta davetimize icabet eden tüm dostlarımıza, ben yokken blogumu yalnız bırakmayan sevgili Selim'e, düğün merasimimize iştirak ederek bizi memnun eden değerli blogcu dostlara, Selim'in "Ordaydım" başlıklı yazısında iyi niyet dileklerini belirten Mehmet Abi'ye, Gülçin'e, Anonim dosta ve Muhammed Sevgili'ye teşekkürlerimi bildiriyorum. Bu vesile ile darısı tüm bekarlara diyorum.

Bugün bir haber sitesinde rastladığım hayvanlar aleminden bahseden
video birlik olmanın gücünü anlatıyordu. Evlilik sürecine girdiğim günden bugüne hissettiğim birlikteliğin verdiği bu güç duygusunu bir haftadır daha derin hissetmeye başladığımı belirtmeliyim. Bundan dolayı da sevgili eşime ayrıca teşekkür ediyorum.

22 Mayıs 2007

Ordaydım

Önemli günlerin tanıkları “ben de ordaydım” diye övünürler ya, ben de Ali’nin düğününde “ordaydım” diyerek övüneyim. Bir de düğünler için genelde “rüya gibiydi” diye tarifler yapılır ya, Ali’nin düğünü kendisi için nasıldı bilmiyoruz ama biz davetlileri olarak bize rüya gibi geldi. Örnek bir düğündü. Ali’nin aylardır bizzat ilgilendiği organizasyonu mükemmeldi. Zaten davetiyelerimizi aldığımızda düğünün nasıl olacağını da tahmin etmek güç olmamıştı. Çok seçkin ve değerli bir davetli topluluğu vardı. Davetliler merasime katılmış olmanın mutluluğu ile birlikte uzun yıllardır göremedikleri ile bir araya gelmiş olmanın heyecanını bir arada yaşadılar. Blog camiasından da katılanlar vardı. Onlar da muhtemelen kendi bloglarında düğünden bahsedeceklerdir.

Bir ara Ali’ye yaklaşıp çektiğim fotoğraflardan blogda kullanabilip kullanamayacağımı sordum ama olumsuz cevap verdi. Bu yüzden fotoğraflardan yayınlayamıyorum.

Ali’ye ve eşine buradan tekrar tebriklerimi iletiyor, ömür boyu mutluluklar diliyorum.

19 Mayıs 2007

Baba

Önceki gün Ali'nin babası ile birlikte idim. Çok mübarek bir insan. Pamuk gibi sakalı var. Yüzü daima gülüyor. Alnı açık ve hatları düz. İnsana güven ve huzur veriyor.

Zamanında İstanbul'da yaşamış ancak buranın koşturmacasından usanmış ve memleketine taşınmış. Koşuşturmalarımızı gördükçe hayret ediyor olmalı ki şunu söyledi sohbetin bir yerinde; "eskiden azalarımızın biri fazla gelirdi, iki göze ihtiyaç yoktu, tek göz yetiyordu, iki kulağa da ihitiyaç yoktu, tek kulakla idare edilebilirdi ama şimdi bakıyorum herkesin bırakın iki tane olmasını 4 tane hatta 8 tane gözü kulağı olması gerekiyor burada" dedi. Bana çok ilginç geldi bu tespiti.

Söz aldım, soru cevap şeklinde bir sohbetle 70'i aşkın senedir yaşadıklarını buradan bizlerle paylaşacak. Ali'nin yapamadığını ben yapayım.