31 Ekim 2007

Ahmet Hakan'a Malzeme

'Cumhurbaşkanı Gül, dün akşam iş dünyası, sanatçılar ve sivil toplum örgütlerine yönelik eşli davet verdi. Hayrünnisa Gül, ilk kez resepsiyonda ev sahibiydi. Davette 33 türbanlı vardı.' Haber bu şekilde verilmiş Milliyet Gazetesinde.

Devamına bakalım;

'Hayrünnisa Gül, resepsiyona gecikmeli olarak katılan Başbakan Erdoğan'a, "Emine Hanım nerede?" diye sordu. Ancak Gül, fotoğraf çekimi için poz verdikleri sırada sorduğu bu soruya yanıt alamadı. Erdoğan, Hayrünnisa Gül'le tokalaşmayı da unutarak salona geçti.'

Haberin videosu da burda;



Videoda özellikle Bayan Gül ile Başbakan'ın diyalog tarzına dikkat edelim.

Ahmet Hakan bu habere nasıl bir yorum yap(z)ardı acaba?

8 yorum:

  1. "Videoda özellikle Bayan Gül ile Başbakan'ın diyalog tarzına dikkat edelim."

    @

    Dikkat ettim :)

    Bir anlam çıkartamadım, doğrusu.. sorulabilecek şöyle sorularım olabilir ama;

    Bundan dolayı darbe olur mu, hükümet düşer mi savaş çıkar mı, ve anayasa mahkemesi ne der acaba :D

    Selamlar,

    YanıtlaSil
  2. sorularınız çok kazık olduğu için onları şimdilik geçelim, videoya gelelim :)

    ben o sahnede sn. erdoğan'ın bayan gül'ü önemsemez bir tavrını sezdim. tamam, arkasından gelen ve sırada olan insanlara nezaketsizlik olmasın diye hareket halinde ve yarı-dönük vaziyette cevap verdiği düşünülebilir ancak haberdeki "tokalaşmayı da unutarak" cümleciği ile birlikte yorumladığımda bana böyle bir kanaat getirdi o sahne. doğrusu bu durum benim umurumda da değil ancak sn. hakan'ın yazı konularına dikkat edersek -ki bugünkü yazısında da bu konuya değinmese de resepsiyonla ilgili izlenimlerini yazmış- böyle bir sahneden benim düşündüğüm tarzda bir yorum çıkarabilir diye düşünmüştüm. (ancak yanılmışım.)

    YanıtlaSil
  3. Evet Ali Bey o görüntüden dediğin anlaşılabilir
    Biraz bizde sayende dedikodulu magazinel yazı yazalım:)
    Evet olaya bir bakarsak şimdi buraya hele Emine Hanımın gelmemesi de eklenirse ve fesatça düşünülürse hanımlar arasında bir rekabet mi var diye sui zan ederek Başbakanın bir umursamazlık tavrı çıkarılabilirdi belki...
    Ama husnu zan edersek öyler şey olmaz der geçeriz...
    Eee artık Ahmet Hakan COŞKUN ve diğer yazarlar da demek artık hüsnü zan ölçüsünü kullanıyor demek
    Herzaman hüsnü zan dururken sui zanetmeye de gerek yok...
    Selamlar

    YanıtlaSil
  4. - merhaba Mehmet Abi..

    hüsn-ü zanda bulunabilmek, kimi zaman büyük bir irade gerektiriyor doğrusu :)

    her zaman, öyle erdemli bir davranış sergileye 'meyebiliyoruz.. fakat, şahsen benim kalbim.. acizane; hoş görü tarafında, atıyor 'dur.

    zaman..

    en etkili ilaçtır diye 'biliyorum; öfke, ve kırgınlıklara karşı ;)

    * * *

    - Ali Kahya bey..

    esasında;

    ben.. dünkü düşüncemi ifade etmeyi ertelemiştim; (sanırım, biraz daha düşüneyim diye) Ahmet Hakan 'ın konu ile ilgili olan / olabilen yazılarını okumadan söylüyorum ki..

    bu kompozisyonda iki farklı ailenin aynı çatı altındaki birlik, ve beraberliğini; birbirlerine karşı olan samimiyetini, dostluğunu güvenini, ve inancını; Ahmet Hakan ne der acaba derdinde olmayan bir gösterişsizliğinı görüyorum :)

    bu yorumum ile.. ben de meseleye bir katkıda bulunmuş olayım diye düşündüm ;)

    bir de duâ edeyim; kem gözler kör olsun da, çirkin nazar edemesinler inşâ Allah.

    YanıtlaSil
  5. "bir de duâ edeyim; kem gözler kör olsun da, çirkin nazar edemesinler inşâ Allah."

    @ sayın Mızrak..

    Şurada [ şöyle bir yazı ] okumuştum; yukarıdaki yorumunu 'zu gördüm de; bu yazı ilginizi çekebilir diye düşündüm âcizane..

    Buyrun bakalım ;)

    ..

    Yahudiler, Efendimize gelip “Sana ölüm!” mânâsına “Es sâmu aleyküm” demişlerdi.

    Aişe validemiz, “Es sâmu aleyküm - sana ölüm!” dediklerini anladığı için onlara “Ve aleyküm sâm” karşılığını vermişti.

    Efendimiz ise, gayet kibarca ve kendisine yakışır şekilde, “Ve aleyküm” “Sizin üzerinize de olsun” diyordu. Sonra da “Ya Aişe sert olma, haşin olma” diye ona tenbihte bulunuyordu.

    Hz. ,Aişe: “Görmedin mi Ya Rasulallah! Sana ne dediler?” deyince de Efendimiz (a.s.m.): “Ben de onlara sizin de üzerinize olsun!” dedim, cevabını veriyor, fakat kötü lafı ağzına almıyordu.

    Diyebiliriz ki kötü söz Efendimizin ağzına misafir olarak dahi girmemiş ve kafasından geçmemiştir.

    YanıtlaSil
  6. @mehmet abi; inan mehmet abi ben de hüsn-ü zanla baktım ama sadece ahmet hakan'a konu çıkarmak kasdı ile biraz ters düşündüm ;) kötü bir amacım yoktu.

    @kazım mızrak; ilk yorumunuzda ifade etmeyi ertelediğiniz yorumunuz fevkalade yerinde ve güzel bir yorum. konulara ve olaylara güzel tarafından bakmak her zaman doğru olandır.

    bu arada kendi yazılarınıza yorum yaptığınızı çok gördük de yorumunuza yorum yaptığınızı da görmüş olmaktan memnun olduk :)

    YanıtlaSil
  7. Hayırlı sabahlar
    Ali Bey masumiyetinizden hiç şüphem yok inan:)
    Maksat Ahmet Hakana malzeme çıksın ve garibim ekmek parası kazansın:)
    Bu arada Kazım Beyefendi kardeşime bilmukabele selam eder dualarına amin derken sevgi ve saygılarımı iletirim

    YanıtlaSil
  8. "bu arada kendi yazılarınıza yorum yaptığınızı çok gördük de yorumunuza yorum yaptığınızı da görmüş olmaktan memnun olduk :)"

    @ Ali Kahya

    Öz eleştiri mekanizması diyorum ben buna :P Bir yanlış tavır sergilemiştim, ve telâfi etmem gerektiğini düşündüm.

    Tespitinizde haklılık payınız var, ben de bu analizden dolayı memnuniyet duydum inanın. Teşekkürler,

    * * *

    "Bu arada Kazım Beyefendi kardeşime bilmukabele selam eder dualarına amin derken sevgi ve saygılarımı iletirim"

    @ Mehmet Abi

    Hörmetler efendim, sağolun..

    YanıtlaSil