Muhterem Ümit Şimşek Hocamızın bir gruba gönderdiği mail vasıtası ile haberdar olduğum bir konuyu paylaşmak istedim.
Soru şu; "Kasıtlı olarak sivillere yönelen bombalama ve diğer saldırılar mazur görülebilir mi?"
Kasim 2006'da Maryland Üniversitesince en kalabalık İslam ülkelerinde yürütülen bir anket, Endonezya halkindan yüzde 74, Pakistanlılardan yüzde 86, Bangladeşlilerden de yüzde 81 oraninda "Asla!" cevabini almis.
Aynı soruya "Asla" cevabını veren Amerikalıların oranı ise yüzde 46'da kalıyor! Daha da ötesi, Amerikan halkının yüzde 24'ü, "Bazan yahut coğu zaman bu saldırılar ve bombalamalar haklı görülebilir" düşüncesinde!
Haber, bir Amerikan gazetesi Christian Science Monitor'dan alınmış:
http://www.csmonitor.com/2007/0223/p09s01-coop.html
* * *
Bu arada geçtiğimiz ay ABD'de bir konferansta eski Norveç Başbakanını dinleyen bir tanıdık ondan aktardı; geçen yıla kadar İsveç müfredatında öğrencilere aynen şu cümle okutuluyormuş; "HER MÜSLÜMAN TERÖRİST DEĞİLDİR AMA HER TERÖRİST MÜSLÜMANDIR." Bu zihniyetle yetiştirilen ve gücü ellerinde bulunduran bir toplulukla karşı karşıyayız.
Yapmamız gereken çok şey var galiba.
Soru şu; "Kasıtlı olarak sivillere yönelen bombalama ve diğer saldırılar mazur görülebilir mi?"
Kasim 2006'da Maryland Üniversitesince en kalabalık İslam ülkelerinde yürütülen bir anket, Endonezya halkindan yüzde 74, Pakistanlılardan yüzde 86, Bangladeşlilerden de yüzde 81 oraninda "Asla!" cevabini almis.
Aynı soruya "Asla" cevabını veren Amerikalıların oranı ise yüzde 46'da kalıyor! Daha da ötesi, Amerikan halkının yüzde 24'ü, "Bazan yahut coğu zaman bu saldırılar ve bombalamalar haklı görülebilir" düşüncesinde!
Haber, bir Amerikan gazetesi Christian Science Monitor'dan alınmış:
http://www.csmonitor.com/2007/0223/p09s01-coop.html
* * *
Bu arada geçtiğimiz ay ABD'de bir konferansta eski Norveç Başbakanını dinleyen bir tanıdık ondan aktardı; geçen yıla kadar İsveç müfredatında öğrencilere aynen şu cümle okutuluyormuş; "HER MÜSLÜMAN TERÖRİST DEĞİLDİR AMA HER TERÖRİST MÜSLÜMANDIR." Bu zihniyetle yetiştirilen ve gücü ellerinde bulunduran bir toplulukla karşı karşıyayız.
Yapmamız gereken çok şey var galiba.
ÖN YARGI :
YanıtlaSilUzaklarda bir köyde,kocası,çocuğu doğmadan ayrılmış tek başına
yasayan hamile bir kadın kendisine arkadaş olması açısından dağda yaralı bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye baslar.
Gelincik kadının yanından biran bile ayrılmaz.
Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da,oldukça uysallaşır.
Birkaç ay sonra kadının çocuğu doğar.
Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır.
Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına bile olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalır.
Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır.
Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir.
Gelinciği ve kanlı ağzını görür.
Anne çıldırmışçasına Gelinciğe saldırır ve oracıkta öldürür hayvanı...
Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur.
Anne odaya yönelir.
Ve odada beşiği,beşiğin içindeki bebeği ve bebeğin yanında duran parçalanmış bir Yılanı görür.
Einstein'in söylediği rivayet edilen bir söz var:"İnsanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan daha zordur"
ÖNYARGILARI BEYİNLERDEN SILMEK VE KALPLERDEN SEVGIYI EKSIK ETMEMEK DILEGIYLE...
teşekkürler mehmet abi. ön yargıyı güzel bir hikaye ile anlatmışsınız. anlaşılıyor ki bizim daha çok çalışmamız icap ediyor. ve belki de bizzat aralarına girip kendimizi tanıtmamız, öcü olmadığımızı göstermemiz gerekiyor.
YanıtlaSil