28 Şubat 2007

Hatem-i Tai

Sahabeden Adiyy b. Hatem'in babası, Tay kabilesinin reisi, cahiliyet döneminde yaşamış, Hristiyan ve cömertliği ile şöhret bulmuş bir insan.

O dönemde at sahibi olmak çok önemlidir. Araplarda da daha bir önemlidir. Hatem-i Tai de çok güzel bir at alır ve atın güzelliği şöhret bulur. Atın şöhretini duyanlardan biri ata sahip olmak için Hatem-i Tai'yi ziyarete gider. Hatem cömertliğine uygun biçimde misafirini ağırlar, yedirir içirir. Adam nihayet söze girer ve atı sorar. Hatem "size ikram edecek bir yiyeceğimiz yoktu ve o atı az önce kesip etini birlikte yedik" der.

İşte bu zatın bir başka hikayesi, Lemalar'dan;

Bir zaman, dünyaca sehavetle meşhur Hatem-i Tai, mühim bir ziyafet veriyor. Misafirlerine gayet fazla hediyeler verdiği vakit, çölde gezmeye çıkıyor. Bakar ki, bir ihtiyar fakir adam, bir yük dikenli çalı ve gevenleri beline yüklemiş, cesedine batıyor, kanatıyor. Hatem ona dedi:

"Hatem-i Tai, hediyelerle beraber mühim bir ziyafet veriyor. Sen de oraya git; beş kuruşluk çalı yüküne bedel beş yüz kuruş alırsın."

O muktesit ihtiyar demiş ki: "Ben bu dikenli yükümü izzetimle çekerim, kaldırırım; Hatem-i Tai'nin minnetini almam."

Sonra Hatem-i Tai'den sormuşlar: "Sen kendinden daha civanmert, aziz kimi bulmuşsun?"

Demiş: "İşte o sahrada rast geldiğim o muktesit ihtiyarı benden daha aziz, daha yüksek, daha civanmert gördüm."

26 Şubat 2007

Çanakkale Şehitlerine

"Bu, taşındır" diyerek Kabe'yi başlarına dikemiyorsak, gök kubbeyi, rida niyetine kanayan lahitlerine çekip mor bulutlarla açık türbelerine tavan çatamıyorsak da 92 yıl sonra onlar için yapabileceğimiz bir şeyler var.

Anadolu Gençlik Derneği güzel bir iş yapmış ve 250 bin Çanakkale şehidi için 250 bin hatim programı başlatmış. Dernek genel anlamı ile geniş kitlelere hitap edebilen bir dernek olmasa da bu kampanyası her kesimden destek görmeli, sahip çıkılası bir kampanya olduğundan karınca kararınca bizim de bir katkımız olsun diye buradan duyurmak istedik.

İlgilenenler için:

http://www.agd.org.tr/canakkale/dokuman.htm

24 Şubat 2007

Piyer Loti Ve Eyüp Sultan

Eyüp'te Piyer Loti tepesini bir çoğumuz biliriz. Eyüp mezarlığının sırtlarında, ayağımızın altında Haliç mi vardır yoksa ne mübarek insanlar mı diye düşünmeden sadece Haliç vardır cevabı verilir. Belki diğer ihtimal düşünülmez bile.


Geçtiğimiz günlerde o mekana Eyüp Sultan tepesi denilmesi gündeme geldi. Belediyenin böyle bir niyeti olmuş. Mezarlığın tepesini nahoş görüntülerin yaşandığı bir mekana çevirdiniz, bu yetmedi mezarlıkların üzerinden teleferik geçirdiniz, o da yetmedi Mihmandar-ı Resül'un adını vermeye kalkıyorsunuz oraya. Yeter artık bu kadar sömürdüğünüz. Sineğin yağı kalmadı artık ne olur bırakın. Kemikler sızlıyor sahabe şehrinde.


Eyüp Camii'ne gidip de ruhani bir feyz alabilen var mı? Bende sorun var galiba, alamıyorum. Gitmiyorum o camiye. Din(i)dar kesimin flört merkezi olmuş, dindar olmayan kesimin de istek merkezi. Evlenmek isteyenler, eş arayanlar, arananlar... Gidersem bazen sabah namazına bazen de gecenin geç saatlerinde gidiyorum.

Her şeyi tüketiyoruz, elimizde ne varsa bir envanterini çıkarıp kıymetini bilelim onların...

19 Şubat 2007

Teşekkür!

24 adet mahbub ziyaretçim;

Cümlenizi muhabbet ve hürmetle selamlıyorum efendim. Hassaten blogumu yevm içinde bir kaç def'a ziyaret zahmetinde bulunarak beni şerefyab eden 4 ziyaretçim, sizleri daha bir hararetle kucaklıyorum.

Tul-u zaman oldu, dikkatinize arzettiğim
ankete iştirak ederek beni fevkalade mesrur eylediniz.

İlk def'a ziyaret ettiklerini beyan eden 8 arkadaşımızın ziyaretlerinin devam edip etmediği tarafımca maruf olmasa da onlara da muhabbetlerimi takdim ederim.

18 Şubat 2007

Hayır Olsun

Kazanmak...

Kaybetmemek...

Alışkanlık yapıyor... Bu, zor bir imtihan aslında.

En önemli davamı da kazanmayı nasip et Allah'ım.

9 Şubat 2007

Aşk mı, Kavga mı?

Bu fotoğraf tüm medyada "aşkın fotoğrafı" diye tanıtıldı. Hatta bir gazete o kadar ileri gitti ki 5000 yıllık bu kalıntıların Romeo ve Juliet'e ait olabileceği iddiasını bile haber yaptı. Tamam, güzel bir yorum, 14 Şubat'a yaklaşırken de çoklarımızı heyecanlandırıyor belki bu fotoğraf ve fotoğraf hakkındaki yorumlar ama fotoğraftaki görüntünün kavga olabilme ihtimali neden göz ardı ediliyor. Teknik olarak incelendiğinde bu kalıntının sadece bir aşk fotoğrafı olabileceğine mi hükmedildi yani? Kavga halindeki iki insanın da bu pozisyonda olma ihtimalleri yok mu?

6 Şubat 2007

Selamlaşmak

Bir kimse Paygambere:

- İslam'ın en hayırlısı hangisidir? diye sordu.

Peygamber:

- Yiyecek yediren, tanıdığına tanımadığına selam verendir, cevabını verdi.

(Sahih-i Buhari)

2 Şubat 2007

Hepimiz Samast'ız(!) Hepimiz Kahramanız

Hrant Dink cinayeti ile ilgili gelişmeleri ilgiyle izliyoruz. En son zanlı Ogün Samast'ın güvenlik güçlerince bayrak önünde ve eline bayrak tutuşturularak adeta bir kahramanmışçasına görüntülerinin çekilmesi, güvenik güçlerinin zanlıyla aynı karede yer almaları gerçekten de trajikomik bir hadise idi. Nedir bu güvenlik güçlerinin düşündükleri? Bir katil zanlısını kahraman olarak mı görüyor bu insanlar? Yazık bu zihniyete...

Bu konu mülkiye müfettişlerince ortaya çıkarılmaktaysa da, kanaatimce bu müfettişlerin burdan öteye gidebilmeleri söz konusu olamayacaktır ve varılan nokta ancak burası olacaktır. Bu nedenle kimse olayın derinliklerine gidilyor izlemine kapılmamalı bence. Bu müfettişler siyasi kimliği olan bir bakana bağlılar ve kim bilir devletten daha ne beklentileri vardır. Valilik, müsteşarlık gibi..

Kanaatimce bu son cinayette ciddi bir suistimal söz konusu olmakla evvela İçişleri bakanının istifa etmesi gerekir. En son dünkü görüntü konusunda bile bakanlık ortaya çıkıp görüntülerin Jandarma tarafından mı yoksa Emniyet tarafından mı çekildiği konusunda bile net bir açıklama yapamayarak zaafiyet göstermiştir. Her iki kurumun da sorumluluğu varsa bunu da açıklamalıydı. Bu konu muallakta bırakılmamalıydı.

Ancak Türkiye'de bakanların istifa etme gibi bir alışkanlıkları olmadığı gibi Başbakanın azletme yetkisini kullanma alışkanlığı da yok. Çünkü bakanlar aynı zamanda partili oldukları için işin içine siyasi mülahazalar giriyor ve neticesinde işte böyle açmazlar doğuyor. Bakanların meclis ve parti dışından olması bu sözünü ettiğimiz istifa ve azil uygulamalarının işlemesi için en uygun çözüm olduğu kanaatindeyim.

Artık ciddi bir hukuk devleti olmanın gereklerini yerine getirme zamanı gelmiştir.