17 Aralık 2006

Yevm-i Firak

Bir heyecandır gidiyor ailede. Hafiften hazırlık.. davetler falan derken günler de geçiyor. Durum hoş valla. Bir hürmet bir saygı. Ne karışan ne bir şey diyen. Bir dediğimiz de iki olmuyor. Tabi benim bu lükse alışmam da fazla sürmüyor ama malesef bu lüks de fazla uzun ömürlü olmuyor tıpkı diğer kardeşleri gibi.


Bana bakarak gülümseyen gözlerde bir hüzün kendini hissettirir oldu. En önemlisi de artık annem daha duydusal yaklaşır oldu. Sohbetlerimizde durup dururken arada göz dolmaları falan. Sedece annem olsa.. herkesde bir farklılık vardı. Sanki ben yanlarındayken beni özlüyorlardı. Neyse dedim, durumu görmezden gelip ekmek elden su gölden yaslan yastığa bak keyfine döneminin tadını cıkarmaya devam edeyim dedim ama nafile, etrafımdakilerin gözlerinde gittikçe artan o ifade izin vermedi. Ne yalan söyleyeyim iki üç gün kala, liseden bu yana aileden ayrı olan ben dahi biraz duygusalımsı havalara girdim.

Ne oluyor derken biletimin üstünde yazan tarih geldi de çattı. 11.08.2006 O gün bir başkaydı. Bahçedeki ağaçlar, hava, yudumladığım çay, kopardığım ekmek en önemlisi de baktığım gözler farklıydı. Açıkcası ben de bir başkaydım. Rüya gibi düşündüğüm gün gerçekten gelmişti. Gerçi alışkındım uzaklara gitmeye, biletlere. Ama bu başkaydı. Bir kere benim biletlerimde gideceği yer İstanbul yazardı, bunda ise İzmir. Son saatler derken son dakikalar.. Aile, annem babam, büyükler, halalarım, yengem, kuzenler falan.. e artık alalım çantayı diyorum. Benden önce alan eller oluyor. Vedalaşma da başlamış oluyor.

Ulu çınarlardan dedeciğim gururla karışık sulu gözleri, diğerlerinin dualara karışan elvedaları.. Anneciğimin bir selin habercisi dolmaya başlayan gözleri. Ama babamın tanımlayamadığım sessizliği. İlk defa bu haline tanık olmanın şaşkınlığıyla tanımlamaya çalıştığım hüzünlü sessizliği. Ve tabi birisi. Kalabalık içerisinden bir ses. Gözlerine bakmaya cesaret edemediğim bir ses içerisine bir çok duyguyu yoğunluğuyla barındırarak "allahasmarladık" diyor. Artık başlıyot yolculuk. Aarkama bakmaya yüzlerce metre ilerde cesaret edebildiğim yolculuk, İzmir Er Eğitim taburuna giden yolculuk...

Fatih İŞGÖREN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder