28 Ekim 2006

Kabe

Öyle bir yapı ki, insan biyolojisini, kimyasını, fiziğini, kısaca her şeyini etkiliyor. Bunun nedeni nedir diye düşünüyorum kendi kendime. Acaba hiç inancı olmayan biri görse ne hissedecek? Bunu gerçekten çok merak ediyorum. Çünkü orda adeta bir büyü var. Bu kelime uygun mu bilmiyorum ama anlatacak kelime bulamıyorum. Allah ile doğrudan bir ilişki içinde olduğunuzu düşündürüyor orası. İşte bu acaba sadece müminler için mi geçerli bir duygu? Giremiyorlar, girebilseler ne düşündüklerini öğrenmeyi çok isterdim.

Bütün ihtişamı ile karşımda görünce “Ey Allahım! Tüm günahlarıma rağmen beni tekrar buraya, senin evine aldın, misafir ettin. Bu senin rahmetinin ve mağfiretinin ne kadar geniş olduğunun göstergesi” dedim ve önce şükrümü eda ettim. Edebildim mi? Bilmiyorum ama etmeye çalıştım. Sonra bu duygularımı paylaşmak istedim vesile-i hayatlarımla. Fakat mümkün olmadı. Sadece tavaftakilerin yakarışlarını işitebildiler… Dakikalarca…

Kabe imamlarının okudukları ayetler adeta içinize işliyor. Adeta kelime kelime, cümle cümle anlıyor oluyorsunuz o ayetleri. Azap ya da yalvarış ayetleri geldiğinde zaten dünya ile irtibatınız kesiliyor. Hz. Ali’nin cihat esnasında yaralanan ayağının tedavisi için namaz anını seçmesi geliyor akla. Sebebini anlıyorsunuz.

Rüku anı yaklaştıkça o an geliyor diye sevinmeniz mi yoksa kıyamın biteceğinden dolayı üzülmeniz mi gerekiyor, kestiremiyorsunuz. Secdede duygularınıza tercüman olan gözyaşlarınızın cehennem ateşini söndürmeye yetmeyeceğini düşünüp havf ederken O’na bu derece yaklaşmış olabilmenin sevinci ile reca duygusunu aynı anda yaşıyorsunuz.

Tavaf ise apayrı bir ibadet. Neden Kabe’yi solumuza alıp dönüyoruz diye düşünüyorum. Sonra Mevleviler geliyor aklıma. Onlar da sola doğru dönmüyorlar mı? Sonra dünya… O da sola doğru dönüyor. Her şeyde var olan düzen ve hikmet… Bunun da vardır bir hikmeti diyerek vazgeçiyorum sorgulamaktan o eşsiz anın hazzını çıkarmaya çalışarak.

Yaptığımız her ibadetin güzelliğini ve aynı zamanda acziyetimizi zerrelerimize kadar hissettiğimiz müstesna bir mekan… Allah gidemeyenlere gitmeyi, gidenlere tekrar gitmeyi, gitmek istemeyenlere bu fikirlerinin yanlışlığını görmeyi ve isteyebilmeyi nasip etsin.

10 yorum:

  1. kabedeki maneviyatın bir eşi daha yoktur heralde, bu eşsiz atmosferi soluyup da lakayd kalabilecek birisi yoktur diye düşünüyorum.varsa da çok yazık..

    YanıtlaSil
  2. Dualarınıza amin diyoruz hep beraber,indallahta makbul olur inşallah.

    YanıtlaSil
  3. lakayd kalabilecek varsa da ancak münafık zümresidir galiba s.z. ancak oradaki o hazzı alabilmenin de aslında allahın bizlere birlütfu olduğunu unutmamak gerekiyor.

    amin cenk abi, inşallah.

    YanıtlaSil
  4. amin..

    bize de ilkini, tekrarını, yine tekrarını nasip etsin Allah (c.c.)

    YanıtlaSil
  5. orada tanistigim bir hanim tavaf yaparken Kabe'nin kalbimize bir cekim kuvveti uyguladigini hissettigini soylemisti. sola dogru donuyoruz, yani kalbimiz Kabe'ye donuk... evet, var boyle bir kuvvet.

    YanıtlaSil
  6. evet, var boyle bir kuvvet.

    evet, var böyle bir his...

    YanıtlaSil
  7. ali abi anlatımınız cok tatlı ve içten olmuş ayrıca dualarınıza da tüm ruhumla amiiin diyorum.

    YanıtlaSil
  8. Nihayet.... bana bildirdiğin günden beri deniyorum bulunduğum yerdeki "ip" sorunlarından dolayı ulaşamamıştım sayfana bu gün görmek nasip oldu Allah mubarek etsin.inşAllah bizede nasip olur.
    Selam ve Dua ile........

    YanıtlaSil