8 Eylül 2006

Gece

Gece bitmez oldu. Yağmur da yağmıyor ama burnuma toprak kokusu geliyor. Özüm ve dönüşüm… Kulağıma bir şey fısıldanıyor adeta. “O” diyor, “O, O da seviyor seni.” Varlığın en kötüsü sızıyor bir taraftan içime doğru. Mücadele başlıyor. Benim ak dediğime kara diyor. Didişiyoruz. Işığı söndürüyorum, karanlıkta hakkından daha iyi gelebilirim diye düşünüyorum. Pes etmiyor. Sonunda akan 2 katre ama öyle bir katre ki varlığa işaret ediyor… Ve öyle sıcak ki… Buzu eritiyor. Mücadeleyi kazanıyorum. İki kanat misali açılıyor bu defa ellerim. Babamın en mübarek yerden kıpkızıl gözlerle otel odasına gelip “tırtu” dediği an geliyor aklıma. Göz yaşlarının sel olduğunu gördüğüm gece geliyor aklıma. Yakınlıkla beraber yakinin derecesi de artıyor, hissediyorum. Beyin hücrelerimin zerrelerine kadar değiştiğini hissediyorum adeta.

Sonra karanlık aydınlanıyor Seninle. Mevcudiyetimin varlığını gösteriyor ışık. Bitmez oldu diye başladığım geceye, bitmese keşke diye devam ediyorum.

Ve gece bitmiyor...

Bitmesin gece...

2 yorum:

  1. Nedir bu azim mücadele Ali Bey?
    Hayatın en büyük vecheleri mi teceeli eden,yoksa çok özel şeyler mi geceleri uzatan?
    Ruhu çok güzel yansıtmışsınız yazınızda.
    Bu tür yazıları daha çok bekleriz sizden.

    YanıtlaSil
  2. cenk abi, öncelikle hoşgeldin, görünmüyordun bir süredir?

    bu yazıyı berat gecesinin sabahında kaleme aldım. gece şeytanla biraz mücadele ettik. geceyi uzatan çok özel şeyler değildi ama hayatın en büyük vecheleri mi tecelli ett, o konuda da bir şey söylemem doğru olmaz sanırım.

    bu tür yazılar yazabilmek için yalnız olmak gerekiyor :)

    YanıtlaSil