24 Aralık 2007

Mim'liyim, Mim'lisin, Mim'li!

Blogu açtım açalı aralıklarla bu oyunlara dahil oluyorum; en son Ryu oyuna dahil etmiş beni. Merak ettim, ilk çıkaran kimdir acaba diye, linkleri takip ede ede sonunda oyunu başlatana ulaştım. Karar verdim, bir mim konusu da ben çıkaracağım.

5 adet soru sorulmuş, bunları cevaplamam isteniyor. Sorular ve cavapları şöyle;

S-1)Blog yazmaya ilk defa nasıl başladım?
C-1)Ümit Şimşek Hocanın blogunu birkaç defa ziyaret etmiştim ama bir blogun nasıl açıldığını, nasıl kullanıldığını bilmiyordum. Bir süre sonra başka bloglar da görünce detaylı incelemeye karar verdim ve 2005 sonunda blog yazmaya başladım.

S-2)Blog yazılarımın konusu belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum? Yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
C-2)Blog yazılarımı etiketlerden de anlaşılacağı üzere belli konularda yazıyorum. O etiket başlığı altında değişik konulara değiniyorum belki ama her düşüncemi ve hayatımın her aşamasını paylaşmıyorum blogda. Fakat bu durum içimden geldiği gibi yazmadığım anlamına da gelmiyor. Neticede Ali Kahya'nın tornasından çıkıyor hepsi.

S-3)Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?
C-3)Bloguma ve yazdıklarıma önem vermeye çalışıyorum. Bununla beraber blog yazmak için bir şeylerden feragat ettiğimi söylemek zor. Çoğu yazımı iş yerinde iş yoğunluğumun olmadığı sıralarda yazıyorum ve akşam evde son kontrolden sonra yayınlıyorum. Yazmak kadar arada sırada blogla ilgilenmek, yorumlara cevap yazmak da zamanımı alıyor aslında. Çok yorum aldığımdan da değil bu ama her yoruma ayrı cevap yazmak bazen vakit alıyor. Yorumcu dostlar buna alınmasınlar elbette ama doğrusunu söylemek gerekirse her yoruma cevap yazma adetimi bazen bırakmayı düşündüğüm oluyor.

S-4)Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?
C-4)Özellikle bu yıl geçen yıla göre güncelleme aralığını artırdığımda bir kaç dosttan şifahen ya da mail yoluyla bu konuda soru aldım. Bir an kendimi daha sık yazmak zorundaymışım gibi hissetmeme neden oldu bu sorular ama artık alıştılar sanırım. Artan bir bekleyiş olduğunu pek düşünmediğimden blog yazmak benim için hala eğlenceli bir uğraş diyebilirim.

S-5)Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceğim?
C-5)Kendimi şu kadar süre yazarım ya da yazmam diyerek kısıtlamak istemiyorum. İçimden geldiği sürece yazmaya devam edeceğim.

Ben de Talha Bey'i bu işin içine çekeyim.

19 Aralık 2007

Ice Hotel

Birkaç gündür İstanbul'da yaşanan soğuklar bayram tatilini düşünenleri düşündürmüş olsa gerek. Oysa ben acaba daha soğuk bir yer olsa da tatile gidebilsem diye düşünüyordum ki akşam eve dönerken radyoda buz otelin tanıtımına rastladım. Soğuğu seviyorum ama buz otelde de nasıl yaşanır bilmiyorum. Bu sene değilse de kısmet olur belki bir gün denerim.

Bayramın hayırlar getirmesini diliyorum.

14 Aralık 2007

Halil İbo (Bambam)

Ağustos ayında Ankara'da Halil İbo (Halil İbrahim Kuzucu)'ya ait Halil İbrahim adlı tandır salonuna gitmiştik bir grup arkadaşla. Çok yakın alaka göstermişti bize. Sıcak kanlı ve espiriliydi. Yanımızdaki ufaklıkla kendini sevdirmek için çok uğraşmış, şeker ikram etmiş ama bir türlü muvaffak olamamıştı. Ufaklık o dev cüsseden korkmuştu galiba. Birlikte fotoğraf çekilme talebimizi kırmamıştı ve yandaki fotoğrafı çekilmiştik.

Vefatını öğrendiğimde müteessir oldum. O görünen iri cüssenin ardında aslında nahif bir yapısı vardı. Allah rahmet etsin diyoruz.