17 Eylül 2006

Yazık

Yazık bizlere, yazık bu müslümanlara... Niye böyleyiz? Neden oyunlara geliyoruz hemen? Yoksa ben mi yanılıyorum? Bir karikatür yüzünden aylarca yaşanan tartışma ve sonuçta kaybeden müslümanlar... Danimarka bir şey kaybetmedi; iki üç adet Danimarka malını protesto ederek Danimarka zarar mı etti sanıyoruz? Oysa müslümanlar ufak bir kıvılcımla nasıl galeyana getirilebiliyor, tüm dünya bunu gördü. Bir gösteri yürüyüşünde bile müslümanların kendi aralarında ahenk sağlayamadıklarını gördü dünya.

Bir kaç gündür süregelen Papa'nın sözleri ile ilgili tartışmalar... Somali'de öldürülen rahibenin haberini görünce içim sızladı. Nasıl da sonuç alıveriyorlar hemen. Daha bir ay önce dünya kamuoyunda müslümanların mağdur olduğuna yönelik bir intiba oluşmuştu, Lübnan'da yaşananlardan ötürü. İşte tek bir sözle ve tek bir infial ile ufacık bir olumlu gelişme nasıl da sonlandırılıyor?

Eğer Allah'ın vadettikleri olmasa, Kur'anı okumasam, şu müslümanlara bakarak ümitsizlik girdabına gireceğim ama şükürler olsun ki okuyorum, biliyorum ve inanıyorum. Yusuf İslam'a atfedilen söz ne kadar doğru; "eğer" diyor, "İslam'ı öğrenmeden, önce müslümanları tanısaydım bu dinle müşerref olamazdım"

NOT:
Bu yazıyı yoruma kapattım. Şu ana kadar yazılanlardan ve okunanlardan herkes anlayacağını anlamıştır diye umuyorum. Papa hadisesi karşısında almamız gereken tavrı konuşmamız gerekirken gereksiz tartışmaların adresi olmaya rıza gösteremedim.

Hatay'da Kahvaltı

Hatay’ın kahvaltı kültürü diğer Anadolu şehirlerimizden biraz farklılık gösterir. Özellikle de gördükleri her şeyin üzerine veya etrafına zeytinyağı dökerler ki bu biraz da zeytinciliğin yaygın olmasından ileri gelir. Aklıma gelenleri söyle bir sıralayacak olursak;

Süzme yoğurt; nasıl yapıldığını tarif etmeye gerek yok. Süzme yoğurt pul biberi ve kuru nane ile süslenip üzerine zeytinyağı dökülerek servis yapılır.

Tuzlu yoğurt; keçi sütünden mayalanan yoğurt tahta kaşıkla sürekli karıştırılıp tuz eklenerek iyice pişirilir. Bu da süzme yoğurt gibi servis edilir. Bunun ayrıca çorbası da yapılır.

Kuru bakla veya ezmesi; iç kabukları çıkmış kuru baklanın haşlanarak, soğan, maydanoz gibi salatalık malzemelerle süslenip zeytinyağı ev nar ekşisi eklenerek servis edildiği de oluyor,
burada bulacağınız tarifte olduğu gibi de servis ediliyor.

Sürk; Arapçada çökelek anlamına geliyor. Çökeleğin çeşitli baharatlarla zenginleştirilerek armut şekli verilip üzerine tülbent örtülerek gölge bir yerde 3-4 gün kuruması sağlanıp taze olarak veya bir süre bekletilip küflendirildikten sonra yine üzerine zeytinyağı dökülerek tüketilen bir üründür.

Zahter; ana maddesi bildiğimiz kekiktir. Kuru kekiğin baharatlarla zenginleştirilip karıştırılmasından elde edilir ve zeytinyağına bandırılan ekmekle birlikte tüketilir.

Evet, yukarıda da belirttiğim gibi bunlar ilk aklıma gelenler. Hatay’ın kahvaltı harici yemek kültürü için de
şu adres doyurucu olabilir.