Seçmen 22 Temmuz’da her şeyden önce demokrasi dedi. Bunu herkesin hiç tereddüt göstermeden kabul etmesi gerekiyor.
22 Temmuz’dan birkaç ay geriye doğru giderek seçmenin daha özelde neler söylediğine bakacak olursak;
Popülist söylemlere tokum dedi seçmen. Mazotun 1 YTL olacağına da üniversite giriş sınavlarının kaldırılacağına da inanmadı. Bu bir zamanlar 2 anahtar vaadine kanmış seçmenin artık bilinçlendiğinin kanıtıdır.
Seçmen Anayasa Mahkemesinin üst mercii benim dedi. Ak Parti’ye 367 milletvekili veremediyse de sayısal olarak oyunu % 13 artırarak meclisin iradesine dokunulmasına sessiz kalmadığını gösterdi.
Darbe, muhtıra ve türevlerine prim vermediğini çok net bir şekilde dile getirdi.27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat sonrasındaki cevaplarını okuyamayan çevrelere bu defa daha açık bir cevap verilmesi gerektiğini anladı ve ona göre davrandı.
Seçmen Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyorum demiştir. Bunu oraya buraya çekmeye çalışan zihniyetler yine olacaktır, uzlaşma gerekli diyenler olacaktır ancak unutulmaması gereken bir şey var ki millet sandıkta uzlaşmıştır. Bu sonuçlardan sonra kimse çıkıp da Abdullah Gül’ün adaylığına çomak sokmaya cesaret edememelidir. Çünkü bir sonraki seçimde sandığa gömülmeyi bırakın sandığa çakılırlar.
Tandoğan, Çağlayan gibi mitinglerde toplanan kalabalıklara da en güzel cevap sandıkta verilmiştir yine. “Tayip baksana, kaç kişiyiz saysana” diyenlerin sayıları sandıkta ortaya çıkmıştır.
Seçmen Kuzey Irak’a girilmesini de tasvip etmemiştir. Seçim arifesinde ısrarla Kuzey Irak çığırtkanlığı yapan çevrelere destek olmamış aksine makul öneri ve fikirleri olan Ak Parti’ye yoğun destek çıkmıştır
Şimdi sıra siyesi aktörlerde. DP lideri Mehmet Ağar üzerine düşeni yaptı. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne var olduğunu göğsünü gere gere belirten CHP’nin lideri nedense seçimden 2 gün sonra çıkabildiği kameralar karşısında sadece 15 senedir var olduklarını ve bu 15 senede oylarını 4,7’lerden bu noktalara çıkarmış olmalarının başarı olduğunu iddia etmiştir. Fakat 5 yıllık Ak Parti’nin oylarının bu kadar yüksek olmasının nedenini de açıklayabilmiş değildir.
Bu seçim Türkiye’de hor görülen, göbeğini kaşıyanlar diye tabir edilen vatandaşlarla birlikte lüks sitelerde oturan vatandaşların ortak bir taleplerinin olduğunu göstermiştir. Türkiye artık sözde değil özde demokrasi istiyor.
22 Temmuz’dan birkaç ay geriye doğru giderek seçmenin daha özelde neler söylediğine bakacak olursak;
Popülist söylemlere tokum dedi seçmen. Mazotun 1 YTL olacağına da üniversite giriş sınavlarının kaldırılacağına da inanmadı. Bu bir zamanlar 2 anahtar vaadine kanmış seçmenin artık bilinçlendiğinin kanıtıdır.
Seçmen Anayasa Mahkemesinin üst mercii benim dedi. Ak Parti’ye 367 milletvekili veremediyse de sayısal olarak oyunu % 13 artırarak meclisin iradesine dokunulmasına sessiz kalmadığını gösterdi.
Darbe, muhtıra ve türevlerine prim vermediğini çok net bir şekilde dile getirdi.27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat sonrasındaki cevaplarını okuyamayan çevrelere bu defa daha açık bir cevap verilmesi gerektiğini anladı ve ona göre davrandı.
Seçmen Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyorum demiştir. Bunu oraya buraya çekmeye çalışan zihniyetler yine olacaktır, uzlaşma gerekli diyenler olacaktır ancak unutulmaması gereken bir şey var ki millet sandıkta uzlaşmıştır. Bu sonuçlardan sonra kimse çıkıp da Abdullah Gül’ün adaylığına çomak sokmaya cesaret edememelidir. Çünkü bir sonraki seçimde sandığa gömülmeyi bırakın sandığa çakılırlar.
Tandoğan, Çağlayan gibi mitinglerde toplanan kalabalıklara da en güzel cevap sandıkta verilmiştir yine. “Tayip baksana, kaç kişiyiz saysana” diyenlerin sayıları sandıkta ortaya çıkmıştır.
Seçmen Kuzey Irak’a girilmesini de tasvip etmemiştir. Seçim arifesinde ısrarla Kuzey Irak çığırtkanlığı yapan çevrelere destek olmamış aksine makul öneri ve fikirleri olan Ak Parti’ye yoğun destek çıkmıştır
Şimdi sıra siyesi aktörlerde. DP lideri Mehmet Ağar üzerine düşeni yaptı. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne var olduğunu göğsünü gere gere belirten CHP’nin lideri nedense seçimden 2 gün sonra çıkabildiği kameralar karşısında sadece 15 senedir var olduklarını ve bu 15 senede oylarını 4,7’lerden bu noktalara çıkarmış olmalarının başarı olduğunu iddia etmiştir. Fakat 5 yıllık Ak Parti’nin oylarının bu kadar yüksek olmasının nedenini de açıklayabilmiş değildir.
Bu seçim Türkiye’de hor görülen, göbeğini kaşıyanlar diye tabir edilen vatandaşlarla birlikte lüks sitelerde oturan vatandaşların ortak bir taleplerinin olduğunu göstermiştir. Türkiye artık sözde değil özde demokrasi istiyor.
Yazı aynı zamanda Moral Haber'de yayınlanmıştır.
o kadar guvenmeyin ali bey secmene, yarın ordu gelsin bizi kurtarsın da der o secmen, sabikasi coktur, demokrasi kazandı ama secmen istedigi icin kazanmadi, ekonomik konjektur oyle gerektirdigi icin hasbelkader demokrasi kazanmis gibi gorundu
YanıtlaSildemokrasiye cok merakli secmenin sizce secme ve secilme hakkı var mi? birilerinin hazırladıgı listelere oy verilen demokrasiler kisiliksiz demokrasi olarak kalirlar
sevinilecek tek sonuc, oyle ya da boyle halk iradesinin yuzde doksaninin mecliste temsil edilecek olmasidir gerisi laf kalabaligi
murat tekrar döndüğün için önce hoşgeldin demek lazım heralde.
YanıtlaSilseçmenle ilgili yazdığım bu yazı benim sadece bu seçimle ilgli ne dediğine ilişkin bir yorumumdu. seçmenin ne yapacağı bazen gerçekten de belli olmuyor ancak yazımda da verdiğim örneklerde olduğu gibi seçmenin en belirgin özelliği demokrasinin önüne taş konulmasını sevmemesi. bütün darbe, muhtıra ve türevlerinden sonraki seçimlerde seçmen her zaman doğru olanı yaptı.
kişiliksiz demokrasi tespitinizin de çok yerinde bir tespit olduğunu belirtmeliyim. ancak ha deyince her şey yerine oturmuyor. şu noktalara gelen demokrasi anlayışımızın bir gün kişilikli bir demokrasi olacağını da ümit ediyorum.
halk iradesinin ciddi bir oranla mecliste temsil edilecek olması da elbette vurgulanacak bir durum ancak gerisine laf kalabalığı demek biraz haksızlık olur sanırım.
katkın için teşekkür ederim.
Ali bey ve Murat bey
YanıtlaSilÇok doğru ve isabetli tespitler yapmışsınız...
Gerçek demokrasi ve kendi vekilimizi kendimizin seçebilmesi hepimizin temennisi...
Birgün oda olur İnşallah...
Herşeye rağmen;
Millet mitingini sandıkta yaptı geçen seçim gibi "Tayyip ve Ampül" dedi "Abdullah"ı da buna ilave ederek aday listelerine hiç bakmadan oy verip sağır ve kör olmayanlara cevabını verdi
Umarım seçilen iktidar mebusları da, her türlü muhalefette dersini iyice almıştır
"Anlayana sivrisinek saz;
Anlamayana davul zurna az..."
Daha güzel ve aydınlık yarınlara
Herkese selam....
Elinize sağlık Ali Bey,
YanıtlaSilMurat Bey'İn yorumu hakkında bir keç şey söylemek istiyorum. Tespitiniz kısmen doğruluk taşıyor şöyle AKP seçim propagandasına ekonomi parolasıyla çıktı. Fakat bu seçimde bu en büyük konjüktür değildi AKP için, daha önemli kozları vardı, mağduriyet, dik duruş. Demokrasiye bir müdahele vardı. Evet, AKPnin aldığı oylar ekonomi ile de açıklanabilir ama katılımı ve seçimin canlılığını göz önüne aldığınızda insanları daha bir ilgilendiren durum vardı.
muhabbetle...
mehmet abi ve talha can; yorumlarınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSil