1982 Anayasası birçok hukukçunun fazlasıyla detaylı bulduğu bir Anayasadır. O kadar ki 1982 Anayasasının ‘tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması’ başlığı altında düzenlenmiş maddesi bile vardır. Ancak hepimizin bildiği üzere böyle bir Anayasadan 367 yorumu bile çıkartıldı.
Son Anayasa değişiklik paketinin akıbetinin ne olacağı 367 yorumunun çıkartıldığı bir hukuk dünyasında belirsizliğini korumaya mahkûmdur. Öncelikle değişiklik paketindeki bir maddenin 366 oyla kabul edilmiş olması Anayasaya aykırı değildir. Çünkü Anayasanın 175. maddesi anayasa değişikliklerinin hangi oy oranları ile kabul edileceğine dair ayrıntılı bir düzenleme getirmiştir. Söz konusu maddeye göre Anayasa değişikliklerinin kabul edilme oranları beşte üç ve üçte iki şeklinde düzenlenmiştir ki bu da 330 ile 367 rakamlarını karşılamaktadır. Maddenin 3. fıkrası “Meclisçe üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır” demek sureti ile 330–367 aralığında kabul edilen bir Anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesi gerektiğinden bahsetmiştir. Kaldı ki 366 oy değişiklik paketinin tümü üzerindeki oylamada değil, sadece bir maddede söz konusudur. Ve Sayın Cumhurbaşkanı paketin tamamını referanduma göndermekle bahsi geçebilecek usulsüzlüğü de önlemiştir. Bununla beraber mahkemeye müracaat etmiş olmasını anlamak mümkün değildir. Oysa Sayın Cumhurbaşkanı değişiklik paketini onaylayıp referanduma göndermemiş olsaydı bu durumda belki bir usulsüzlükten söz edilebilirdi.
Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin müracaatını bekletip Sayın Cumhurbaşkanının müracaatı ile birleştirmesine yönelik yorumumuzu da gelecek yazımıza bırakalım.
Son Anayasa değişiklik paketinin akıbetinin ne olacağı 367 yorumunun çıkartıldığı bir hukuk dünyasında belirsizliğini korumaya mahkûmdur. Öncelikle değişiklik paketindeki bir maddenin 366 oyla kabul edilmiş olması Anayasaya aykırı değildir. Çünkü Anayasanın 175. maddesi anayasa değişikliklerinin hangi oy oranları ile kabul edileceğine dair ayrıntılı bir düzenleme getirmiştir. Söz konusu maddeye göre Anayasa değişikliklerinin kabul edilme oranları beşte üç ve üçte iki şeklinde düzenlenmiştir ki bu da 330 ile 367 rakamlarını karşılamaktadır. Maddenin 3. fıkrası “Meclisçe üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır” demek sureti ile 330–367 aralığında kabul edilen bir Anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesi gerektiğinden bahsetmiştir. Kaldı ki 366 oy değişiklik paketinin tümü üzerindeki oylamada değil, sadece bir maddede söz konusudur. Ve Sayın Cumhurbaşkanı paketin tamamını referanduma göndermekle bahsi geçebilecek usulsüzlüğü de önlemiştir. Bununla beraber mahkemeye müracaat etmiş olmasını anlamak mümkün değildir. Oysa Sayın Cumhurbaşkanı değişiklik paketini onaylayıp referanduma göndermemiş olsaydı bu durumda belki bir usulsüzlükten söz edilebilirdi.
Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin müracaatını bekletip Sayın Cumhurbaşkanının müracaatı ile birleştirmesine yönelik yorumumuzu da gelecek yazımıza bırakalım.
sadece anayasa kitapçığını okumakla hukukçu olunmuyo sen anayasa mahkemesi başkalığı yapmış birinden daha iyimi bileceksin yoksa işine mi gelmiyo ülke senin gibi çok şey bildiğini zanneden bilmişlerle dolu
YanıtlaSil@anonim; tartışma adap ve üslubu içerisinde tartışacaksak buyrun ama isminizi de yazın. kim olduğunuzu bilelim. bu üslubunuzla haklı bile olsanız haksız çıkmaya mahkumsunuz.
YanıtlaSilhayret beni tanıyamamana şaşırdım
YanıtlaSilben müneccim değilim.
YanıtlaSil@ sayın Kahya
YanıtlaSilyazınızda bir detaya değinmek istiyorum..
"demek sureti ile 330–367 aralığında kabul edilen bir Anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesi gerektiğinden bahsetmiştir."
şimdi; 330, ile 367 arasında bir kabul oyu olan yasa.. cumhurbaşkanı onaylamaz ise meclise iade ediliyor.
Aynen kabul edililip, yine 330 - 367 arasında oy alırsa; bu sefer de referanduma gidiyor.
Çünkü, cumhurbaşkanı tekrar meclise iade edemiyor.
Burası böyle..
* * *
Peki; 367 üzerinde oy alırsa yasa.. o halde ne oluyormuş ?
Cumhurbaşkanı'na bir rol kalmıyor mu yâni.. doğrudan doğruya resmi gazete 'de yayınlanıyor mu ? bunu merak ediyordum..
Şuânki anayasaya göre; 367 üzerinde oy alan bir yasa, cumhurbaşkanını tanımsız eleman (saygısızlık ifadesi değildir, terminolojik bri kelime olup argo 'dur) konumuna düşürebiliyor mu acaba ?
Yoksa her durumda (550 oy alsa dahi), cumhurbaşkanı için bir yetki (yukarıdaki gibi) söz konusu mudur ?
Ümid ederim ki.. bu sorum (ya da sorularım) için anayasada anlaşılır bir cevap vardır :)
Teşekkürler,
kazım bey; biraz acele bir cevap olacak şimdilik ancak eminim sizi tatmin edecek bir cevaptır. anayasanın 175. maddesinin 3. fıkrası "Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir" diyor. aynı maddenin 5. fıkrası ise; "Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir." demek sureti ile iade olmaksızın ilk önüne geldiğinde de cumhurbaşkanı değişikliği halkoyuna sunabiliyor.
YanıtlaSil@ Ali Kahya
YanıtlaSilAslında yorumlanmaya ihtiyaç duyan bir konu üzerinde konuştuğumuzun kabulünde olduğum sebebiyle, bu cevabınızı mûtedil görmekle yetineceğim efendim. Hani.. nereye çeksen uzuyor hesabı.
Açıklama için teşekkür ederim, anladığım kadarıyla; cumhurbaşkanı en kötü ihtimal ile referanduma gönderebiliyor yasayı. Bu engeli aşmak yok, aşılabilseydi muhalefet de bu kadar yaygara koparmazdı sanırım.
Saygı, ve selâmlarımla..
@kazım mızrak; yukarıdaki yorumlarda da gördüğünüz ve ayrıca sizin de ifade ettiğiniz üzere bu konular nereye çeksen uzuyor ancak esasında hukuk mantığı tektir. yeter ki kıvırtma yapmaya kalkışmayalım, oyunu kurallarına göre oynayalım.
YanıtlaSilkatkınızdan dolayı teşekkür ederim.