3 Mayıs 2007

TBMM Başkanlığı ve Vekalet

Bugün hukuki yorumlara devam edeceğim çünkü hukuksuzluğun derinlemesine yaşandığı ve yaşatıldığı şu günlerde hukuk namına ortaya koyabileceğim tek şey buradan ulaşabildiğim 50 belki bilemediniz 100 kişiye hakikati anlatmak olacak.

Gündemdeki anayasa değişikliğine eklenmesi unutulan çok ciddi bir konu var ki bunu ancak yeni meclis açıldığında farkedeceğiz. Önceki yorumumda da yazdığım gibi TBMM başkanı seçebilmek son Anayasa Mahkemesi kararı ile ihtimal dışıdır. Tek ihtimal var, o da muhalefetin seçilsin dediği kişiyi seçmektir. Oysa bu durum azınlığın çoğunluğa hükmetmesi demekten öte bir şey değildir. Siyaset arenasının toz pembe olduğu şu günlerde siyaset oyununu oynayan aktörler bu durumun galiba farkında değiller.

İkinci bir durum ise Cumhurbaşkanlığına kimin vekalet edeceği hususudur. Bu konuda ilgili maddeler her iki ihtimale açık şekilde yorumlanıyorsa da hukuk mantığının gereği Cumhurbaşkanlığına TBMM başkanının vekalet etmesidir. Neden? Cumhurbaşkanlığı seçimi herhangi bir şekilde sonuçlandırılamadığında bu durumda mevcut Cumhurbaşkanının ilanihaye Cumhurbaşkanlığına devam etmesi gerekir ki bu demokrasinin en önemli kuralı olan seçilmişlik kuralına terstir. Oysa TBMM başkanı vekalet etse, örneğin şu ortamda önümüzdeki genel seçimlere kadar mevcut başkan vekalet etse, genel seçimler akabinde yeni bir meclis başkanı seçileceğinden (hoş, bu da artık pek mümkün değil) yeni seçilen TBMM Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekaleti devralır ki bu durum demokrasiye daha uygun bir çözümdür. Hukuk mantığı bunu gerektirir.

Yazacak ve yorumlanacak o kadar gündem konusu çıkıyor ki, hepsini tek tek yorumlamaya kalkışsam bilgisyar başından kalkmamam gerekiyor. Bu nedenle şimdilik bu iki konuya değinmekle yetiniyorum.

3 yorum:

  1. dünkü ilk haberlerde meclisin toplantı yeter sayısına ilişkin bir düzenleme yapıldığına dair ayrıntı yoktu ancak bugün o konunun da düzenlemeye eklendiğini öğrenmiş bulunmaktayım. bu meclisin nefes borusunun açılacağı anlamını taşımaktadır.

    YanıtlaSil
  2. @

    Geçtim AKP den, Türkiye güzel günler görsün diye duâ ediyorum..

    Meclisi kilitledi bu adamlar.. kendileri de bir iş yapamayacaklar.. hadi seçim olmuş, ne olacak ? hiç bir yasa çıkaramayan bir hükümet nasıl icraat yapabilecek ki..

    Milletin haysiyetiyle alay ediliyor, gözü boyanıyor. Bu meclis CHP gibi yalnız bir tane muhalefet ile bu hale geldi.. şimdi seçimlerden sonra 5 sene öncesi gibi bir manzara ile karşılaşırsak yandık ki yandık.

    Üç partili hükümet dönemini hatırlasanıza.. sonra da ekonomik kriz ile beraber AKP iktidara gelmişti. Ne felaket günlerdi.. .

    Çok üzülüyorum.. böyle bir meclise sahip olduğumuz için. DYP ve ANAP tarih oldular.. yaptıkları demokrasi suçu da acaba yanlarına kâr mı kalacak ? çok merak ediyorum.

    Millet de bu DP partisini meclise taşırsa.. Baykal'ın Türkiye karışacak açıklamasını bu millete reva üzerine reva görürüm.

    Bunca emek.. milletimin yüzü gülsün diyedir. Ama "ben laftan anlamıyorum, bana musibet verin" diye aş eren bir topluma da.. istediğini vermekten başka daha ne yakışır.

    Hepsini de Allah'a havale ediyorum.. iş kotaracağız diye, bu milletin ekmeği ile oynayan bilip bilmediğim kim varsa.. hem bu dünyada hem ahirette layık olduklarını bulsunlar.

    YanıtlaSil
  3. son paragrafınız meseleyi çözmüş aslında kazım bey. allaha havale ediyoruz ve inşallah o en hayırlı olanı verecektir bize.

    yorumunuz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil