Fakültede imtihanlarımız 2-3 saat arası sürerdi. Elimize tutuşturdukları A3 boyutundaki 4 bazen 8 sayfalık sarı kağıtları doldurmamızı isterlerdi. Bir de hocalarımızın her birinin ayrı ayrı kitapları vardı; binlerce sayfalık... Güya doktrin ağırlıklı bir fakülte idik ya, Yargıtay kararları ya da uygulama bizim için önemli değildi. Daha doğrusu hocalarımız için önemli değildi. Yazdıkları kitapların dipnotundan bile soru sorduklarını çok iyi hatırlıyorum. Kısaca kabustu bizim imtihanlarımız. Bazen “şu imtihan bitsin artık” derdik, daha yazacak çok şeyimiz olmasına rağmen. Ya da ne yazacağımızı bilemez olduğumuz anlar olurdu ama imtihanı da yarıda bırakamazdık, gelecek korkusu ile...
Fakültedeyken tek derdimiz o imtihanlarmış şimdi geriye dönüp baktığımda.
Şimdi öyle imtihanlar yaşıyoruz ki, o imtihanların bitmesi için salondan ayrılmamız yetmiyor fakültedeki gibi...
Fakültedeyken tek derdimiz o imtihanlarmış şimdi geriye dönüp baktığımda.
Şimdi öyle imtihanlar yaşıyoruz ki, o imtihanların bitmesi için salondan ayrılmamız yetmiyor fakültedeki gibi...
İmtihanlardan yüzümüzün akıyla çıkmayı nasib etsin bizleri YARATAN.
YanıtlaSilOkul yıllarım aklıma geldi birden benim de.
Nedense en çok sevdiğim bir dersten 35 almıştım ilk imtihanda.
İkincide yine 35.
O zaman doçent olan Ömür Sezgin'in odasına çıkıp ahkam kesip edebiyat yapmıştım da beni gülerek dinlemişti.
40 alsam geçiyordum.
"Üzülme,telafisi var daha bu sınavların" demişti.
Ona girdim.Yine 35.
Neredeyse okulu bırakacaktım.
Daga kacin.
YanıtlaSil"Yoksa sizden sizden öncekilerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız"?...
YanıtlaSilBakara Suresi, 214
Ah be Ali'cim sabır sabır sabır
hemde umre yaptın geldin bu arada öyle miiiiiiiii ?¿
inşAllah dua'larında yer almışızdır .)
cenkunal'a atfen:
dostum sen müslüman olman sebebiyetiyle 35'i zaten geçmişsin .)
amin cenk abi; ilkokul hatırlarını blogdan okuduk, ünv. hatırlarını da burdan... lise hatırlarını bekliyoruz ;)
YanıtlaSiltakunya, takunya ile dağa kaçmak zor olur :)
o'yum, seni buralarda görmek ne güzel. evet, sabrediyoruz. hep beraber. umre de yaptık çok şükür. sizlere de nasip ola...
Yaziniz sayesinde benzer dusunceler serdettigimi hatirladim. O zamanlar ne kadar da dertsizmisiz, sadece sinav derdimiz varmis, oysa simdi...
YanıtlaSilsuat bey yorumunuz için teşekkürler. insanoğlunun ömrünün olağan akışına baktığımızda aslında problemler dertler azalmıyor; sürekli arıyor. ama insanoğlu her zaman en zor derdin kendi başında olduğunu düşünmeden de edemiyor. her şeye rağmen şükredebilmeyi bilebilmek en güzeli olsa gerek...
YanıtlaSilhayırlı imtihanlar...
YanıtlaSilsana da...
YanıtlaSil