Isparta akla gülü getirir. Gül kenti olduğu kadar halı kentidir aynı zamanda, halısı kadar siyasetçisi de meşhurdur Isparta'nın.
Şehrin merkezinde tanıdık bir sima ile karşılaştım.Hemen her Anadolu şehrinde olduğu gibi Isparta'nın da gerçek kimliğini sergileyen tarihi Ulu Camisi de şehrin merkezinde ben buradayım diyor.
Isparta'nın tarihi evlerini de görüntülemeden edemedim. Belediye bu evlere bakım yaptırmış. İstanbul'da da böyle bir proje gerekli.
Bu fotoğrafı çektiğim noktadan, fotoğrafını çektiğim ev yıllarca gözetlenmiş. Tarihi evleri gezerken arkadaşımın gösterdiği bu ev Said Nursi'nin yıllarca ikamet ettiği evi imiş. Tabi bu ev de sonradan restore edilmiş.
Isparta'ya kadar gidip de tarihi 1830'lara dayanan Hacıbelioğlu'nda Isparta Kebabı yememezlik edemezdim. Kuzunun kaburga kısmından yapılan Isparta Kebabı taş fırında 3 saat pişirilerek elde ediliyor. 1 saatlik de dinlenmeyi eklersek toplam 4 saatlik bir emeğin neticesinde ortaya çıkan lezzetin nasıl olabileceğini tahmin etmek güç değil.
Ve Eğirdir gölüne yükseklerden bir bakış... Eskiden ada iken şimdilerde kara ile bağlantısı kurulmuş olan ortadaki uzantıda, günün akşamında güzel bir balık yedik. Tavsiye edilir.
Isparta'ya ilk,1985 yılında gitmiştim.
YanıtlaSilDaha sonraları muhtelif zamanlarda tekrar gitmiş ve bir ay kadar da kaldığım olmuştu.
Güzel bir memleket,sevimli,şirin.
Bu arada siz de iyi geziyorsunuz Ali Bey.
Ben henüz Isparta'ya gitmedim.İnşallah bu yazınızdan sonra ziyaret etme imkanı bulurum:)Memleketimizin her atrafı başka bir güzel maşallah
YanıtlaSilcenk abi, bu sıralar biraz böyle oldu. sık gezimeye başladım, güzel oluyor, tavsiye ederim.
YanıtlaSilemircan hocam, yakında bir blogcular konferansı düzenlemeyi planlıyordum, sizin için bunu artık ıspartada yaparız :)
"yediklerin senin olsun, gördüğün güzellerden anlat" diye bi sözü hatırladım. gerçi siz ikisini de ihmal etmemişiniz. ali abi maşallah evliya çelebimsi bi avukatsınız.
YanıtlaSil:) teşekkürler fatih.
YanıtlaSilben size gül dedim hatırlatayım
YanıtlaSil