Dağ eteğinin ovayla birleştiği bir noktada kurulu yeşillikler içinde bir köyümüz var. Ben küçükken yaz aylarında oraya giderdik. Bir konağımız vardı. Köyün tek iki katlı eviydi orası. Bir tarafı ahşaptı, geçmişi belki 100 yıldan fazla olan, bir tarafı ise beton. Önünde her çeşit sebzenin yetiştirildiği bir bahçesi vardı evimizin.
2 hafta önce köyümü görmeye gittim. Artık terkedilmiş bir hali var. Akrabalarımdan pek kimse kalmamış. Kimi artık öbür dünyada, kalanlarsa “şehre” inmişler.
İşte köyümden manzaralar;
Geleni bu cami ile karşılıyor köy. 1980'lerin sonunda tamamlanmıştı. Eski halini özletse de halen huzuru bulabileceğiniz bir cami burası. Dili olsa da konuşsa, ne büyük zatlar geldi geçti benden dese...2 hafta önce köyümü görmeye gittim. Artık terkedilmiş bir hali var. Akrabalarımdan pek kimse kalmamış. Kimi artık öbür dünyada, kalanlarsa “şehre” inmişler.
İşte köyümden manzaralar;
Köyde kalan bir kaç yaşlı...
Evden caminin görüntüsü. Yeşillikler arasından ancak minare görünüyordu daha doğrusu.
Bahçemizde uzun bir aradan sonra tekrar sebze yetiştiriliyor.
Kendi kendine oyun çıkarmak isteyen bu çocuğun yalnızlığı bizim köyün yalnızlığına şahitlik ediyordu adeta.
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar türküsünü aklıma getirdi bu güzel görüntüler.
YanıtlaSilGerçekten çok güzelmiş köyünüz Ali Bey.
Ali kardeşim ne mutlu sana diyorum..Genelde bloglara aynı konularla ilgili aynı yorumları yazmaktan hiç hoşlanmam ve hatta hiç yapmadığım bir şeydir ama, böyle köyüm var..köyüme gittim diyenlere hem imrenerek, özenerek bakarım...benim öyle bir köyüm yok maaalesef...olsa koşa koşa gitmek isterdim herhalde..neyse belki de şiirdeki gibi..'orda bir köy var uzakta o köy bizim köyümüzdür..'...:)
YanıtlaSilÇok güzel bir köy gerçekten..Evinizden görüntüsü de harikaymış..
YanıtlaSilhepinize teşekkürler.
YanıtlaSilbaver seni fahri köylümüz ilan ediyorum :) artık bir köyün var.