21 Mart 2006

Avukat Olmak

Hukukçu kimliğimle her zaman gurur duyuyorum ama avukatlık kimliğimle aynı duyguyu ne yazıkki her zaman yaşayamıyorum. Hukukun diğer dallarındaki arkadaşların durumunu da işin çıkçası tam bilemiyorum, mesela hakim olan bir arkadaş da benim gibi midir emin değilim?

Avukat olmak ne yazık ki toplumun gözünde sahtekar ve yalancı olmakla eş anlamlı görülüyor. Böyle bir görüntünün oluşmasında elbette avukatların da kusuru olmuştur ama ben bu peşin hükümlerin tüm avukatlar için kullanılmasını hazmedemiyorum. Toplumun büyük çoğunluğunun okumamış, kültür seviyelerinin düşük olduğu dönemlerde bir kısım avukatlar ne yazıkki toplumun bu yönünü çok iyi değerlendirip insanları sömürmüşler ve neticede bu sıfat üzerimizde kalmıştır. Hala aynı zihniyetle çalışanlar da muhakkak ki vardır.

Avukat, bir dava veya uyuşmazlıkta karşı taraf ile zaten sorunludur. Karşı taraf sizi hukukçu kimliğiniz ile değil, hasım olarak görür. Bunu birazcık anlayışla karşılayabilirseniz belki ama avukatın kendi müvekkili (vekil eden) ile olan sorununu nasıl izah etmek gerekir? Toplumda ne yazıkki avukat hakkındaki ön yargıdan ve avukatın yaptığı işin değerlendirilebilme kapasitesi için gerekli kültür yapısının eksikliğinden ötürü müvekkil, avukatın yaptıklarını görmez, göremez. "Yaptığınız nedir ki, iki tuşa basıp bir dilekçe yazdınız" diyerek yaptığınız işi küçük göstermeye ve böylece vereceği ücreti azaltmaya çalışan müvekkilden, "avukat bey, masrafları siz yapın, alacağı paylaşalım" yüzsüzlüğünü gösteren müvekkile kadar, her türlüsü ile karşılaşırsınız.

İşin bir de 3. boyutu var ki, bunu ne müvekkiliniz ne de karşı taraf bilir. Avukatların birde adliye maceraları vardır. Adliye denildiğinde akla sadece hakim ya da savcılar gelmesin, adliye personelinin tamamını düşünmek lazım. Mübaşirinden, katibine kadar adliyedeki bütün çalışanlar ile bir şekilde ilişki içerisizdesiniz. "Onlarla ne sorun yaşıyor olabilr ki bu avukatlar" denilmesin sakın. Bir çoğumuz resmi işlemlerimiz için devlet dairelerine gitmişizdir. Türlü türlü sıkıntılarla karşılaşılan, bugün git yarın gel felsefesinin hakim olduğu yerlerdir devlet daireleri. Ve işte düşünün avukatın durumunu... Bir çok insanın senede ancak bir kaç defa yaşadığı sıkıntıyı avukat her gün yaşamaktadır.

Son olarak, İstanbul'a özgü bir avukat sıkıntısını da aktarmadan geçmek olmaz. 30'dan fazla adliyenin bulunduğu bir şehir İstanbul. Yani elinizde çanta ile bir gün içerisinde Levent, Sultanahmet ve Kadıköy güzergahını gezmişseniz bu size çok görünmesin, çok şanslı gününüzdesiniz demektir.

Bütün bunlara rağmen bir kez daha üst kimliğim olan hukukçuluğumla övündüğümü ve bunu hak ettiğimizi ve bir gün avukatlığın da gerçek anlamda hukukçuluk olarak algılanması için bu işi severek yapmaya devam ettiğimi ifade etmeliyim.

9 yorum:

  1. gördüğünüz gibi işte, cimbomun haline 6 yorum yapılıyor avukatların haline yorum yapmaya bile gerek duyulmuyor :))

    YanıtlaSil
  2. Ingilterede law=hukuk sistemi Turkiye'deki gibi islemiyor..

    Avukatlar durust olmak zorundadirlar ve muvekillerinin verdigi talimatlar uzerine hareket ederler..

    Ingiltere'de 'you cannot put words into clients mouth' terimi sikca kullanilir avukatlar tarafindan...yani, kendi fikirlerini one atip muvekkili yonlendirmezler..

    Tr'de muvekkil avukatina danisir, avukat kararlari verir ve davayi yonlendirir cunku muvekkil davasini avukata butunuyle teslim eder, davanin basarili olmasi icin hukuken ne yapilmasi gerekiyorsa avukatinin yapacagini bilir ve guvenir..(bilodigim kadari ile)

    Burada ise aksine avukat muvekkilinin talimatlarini bekler ve onun istekleri uzerine hareket eder...davanin iceriginde ki bilgilere gore hareket edilir ve o davanin gecmisteki benzer ornekleri incelenerek kiyas yapilip analiz yapilir ve sonuc alinir...

    Avukatlara tercumanlik yaptigim zamanlar muvekkilerini cok fazla yonlendirmedikleri icin kizardim hep..hatta bir zamanlar Tr'deki avukatlar icin "bir imza atip, bir suru parayi cebe indiriyorlar" onyargisi mevcuttu..

    Simdi oyle dusunmuyorum tabi..yazilarinizla bilgi sahibi oluyoruz..ellerinize yureginize saglik..

    YanıtlaSil
  3. aslında olması gereken o, yani ingiliz sistemi bence güzel. avukatı hiç karıştırmasak, bir vekil-vekil eden ilişkisini inceelsek, vekil, vekiledenin dediğini yapar ve olur biter. oysa sizin de dediğiniz gibi bizim sistemimizde vekil eden avukatına güveniyor ve her şeyi ona birikiyor ama bizde böyle olması da biraz zorunlu çünkü vekiledenin hiç bir bilgisi yok. kendi yararına olabilecek bir sözleşme bile yapmaya razı olmuyor çoğu müvekkil, avukatın bu sözleşme ile kendisini zor duruma sokacağını düşünüyor.

    her şey düzelcek diye umuyoruz.

    yorumunuz için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. ali abi Allah sana yardım etsin. bu vesileyle 2000 yılındametro aksaray duragına yaklasırken kapının onunde soylediğiniz sözü de hatırlatmak istiyorum: "fatih, hukuğu yazabilirsin, bakma zorgibi görünsede güzel bir meslekhukukçuluk."ben şimdi mesleğimden hamdolsun cok memnunum ama sizi de hala hukukçu kimliğinizden memnun görmekten de memnun oldum. tekrar kolaylıklar diliyorum.

    YanıtlaSil
  5. İngiliz Sistemi ne derece verimli bir sistem bilemiyorum.Ama bana kalırsa neticede,bir uzmanlık alanı olan hukukun avukatla eliyle yönlendirilmesi daha doğru gibi görünüyor.Nasıl ki doktoru yönlendirmemiz sözkonusu değilse-şikayetlerimizi filan bildirdikten sonrasını ona bırkırız-hukuk alanı da böyle olmalı diyorum.Gerisi zihniyet ve dürüstlük meselesi.

    YanıtlaSil
  6. teşekkürler fatih.

    elbette uzmanlık gerektiren hukukta salt müvekkilin sözü ile hareket etmek doğru olmaz ve kötü neticelere götürür. ama olması gereken de şudur, avukat somut olay hakkındaki hukuki bilgisini müvekkili ile paylaşıp alternatifleri ortaya koymalıdır. neticesinde müvekkilin seçeceği yoldan gitmelidir diye düşünüyorum. bunun avukat açısından da vekil eden açısından da avantajlı olacağını tahmin ediyorum.

    bizdeki sistemde avukatlar müvekkillerine ne yapacaklarını anlatmadıkları gibi ne yaptıklarını da anlatmazlar. hoş, anlatsanız müvekkillerin çoğu da anlamayacaktır zaten. esasında bütün problem de buradan kaynaklanmmkta sanırım, yani toplum olarak eğitim ve kültür düzeyinin düşük olması asıl problem...

    YanıtlaSil
  7. Dostum bizim burdan bakınca avukatlar işin cılkını çıkarıyor. ama ben senin samimiyetine inanıyorum. ama hala hukukun üstütnlüğüne inanan binlerce meslektaşımızın olduğuna inanabilirsin

    YanıtlaSil
  8. İLETİŞİM BİLGİLERİ YOK. google'dan aradım isminizi burası çıktı. Kendi sayfanızda iletişim bilgilerinizin olmaması garip.

    YanıtlaSil
  9. @adsız; sevgili adsız yorumcu; bizatihi yazmış olduğunuz yorum kendi başına bir iletişim olmakla beraber, sol taraftaki menüde siyah puntolarla iletişim başlığı altında "blog sahibine ulaşmak için tıklayın" diye yazılı bir bölüm var. garip olan belki de orayı görememenizdir.

    YanıtlaSil