Peygamber (S.A.S.) sahabelerin ifadesi ile hanımlarıyla en fazla şakalaşan kişiydi. (Kaynak; Hasan B. Süfyan Müsnedi'nde aktarılmıştır; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.105) Rivaytlerde, hanımları ile oyunlar oynadığı, koşu yarışları yaptığı da belirtilir. Ayrıca Hz. Aişe'den rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz,"hanımlarına karşı insanların en yumuşağı, en kerimi, güler yüzlüsü ve mütebessim olanı idi." Bir başka Hadis-i Şerifinde; "En olgun imana sahip mümin huyu en güzel ve ailesine karşı en nazik, lütufkar olanıdır", bir diğerinde ise; "En hayırlınız, hanımlarına en hayırlı olanınızdır. Ben hanımlarına karşı sizlerin en iyisiyim." buyurmuştur.
Eşler arasındaki münasebetin hadislerde de görüldüğü üzere nasıl olması gerektiği Hz. Muhammed (S.A.S.) tarafından bize gösterilmiştir. Elbette bu ilişkileri tek günle sınırlandırmamak gerekiyor. Ancak bunun yanında yine Hadis-i Şerifte "hediyeleşin, birbirinizi sevin. Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder" buyurulduğu da unutulmamalıdır. Dolayısı ile kanaatimce madem böyle bir gün öyle veya böyle varsa, çıkmışsa, çıkartılmışsa ve insanlar bugünlerde bir beklenti içinde iseler, hediyeleşmeliler. Ancak bunu hiç olmazsa Allah rızası için, zikrettiğimiz hadise uymak niyeti ile ve tüketim çılgınlığının teşvikçisi ya da uygulayıcısı olmadan yapmak gerektiğini düşünüyorum.
Eşler arasındaki münasebetin hadislerde de görüldüğü üzere nasıl olması gerektiği Hz. Muhammed (S.A.S.) tarafından bize gösterilmiştir. Elbette bu ilişkileri tek günle sınırlandırmamak gerekiyor. Ancak bunun yanında yine Hadis-i Şerifte "hediyeleşin, birbirinizi sevin. Birbirinize yiyecek hediye edin. Bu, rızkınızda genişlik hasıl eder" buyurulduğu da unutulmamalıdır. Dolayısı ile kanaatimce madem böyle bir gün öyle veya böyle varsa, çıkmışsa, çıkartılmışsa ve insanlar bugünlerde bir beklenti içinde iseler, hediyeleşmeliler. Ancak bunu hiç olmazsa Allah rızası için, zikrettiğimiz hadise uymak niyeti ile ve tüketim çılgınlığının teşvikçisi ya da uygulayıcısı olmadan yapmak gerektiğini düşünüyorum.
Elbette Hz.Peygamberin(s.a.v)zevcelerine yaklaşım tarzı önemli bir konu ve örnek alınması gerek.Hediyeleşmek ve birbirini sevmek dinimizin sosyal hayatının bir parçasıdır.Ancak bunu anlayan,sizin de dediğiniz anlamda uygulayan sanırım çok az insan vardır.Binaenaleyh benim hoş karşılamadığım, bu konunun çok farklı mecralara çekilmesi ve günümüzdeki gibi uygulanmasındadır.Yoksa sizin de belirtmiş olduğunuz konular da tamamen hemfikiriz..
YanıtlaSilAli Bey, hediyeleşmenin islamiyetin güzelliklerinden oldugu dogrudur, ama menşei yahudi ekomomi düsüncesine dayanan ve aslında batı taklitçiliği ile bize dayatılan bir gunde hediyeyi bekleyen de o hediyeyi verende Peygamber Efendimizin(S.A.V) yahudi ve hırisriyanlara benzememe hususundaki hassasiyetine muhalif hareket etmiş olmaz mı sizce? sizden bu tarz bir düşünceye cevaz verici sözler okumak beni muteessir etti. islamiyetin güzelliklerini ve Efendimizin ahvalini bu düşüncenize örnek teşkil etmeniz de başlıbaşına bir yanlış diye düşünüyorum. muallim fatih
YanıtlaSilmuhterem fatih hocam, gece vakti biraz uyku ve yorgunluğun etkisi ile olsa gerek anlatmak istediğimi tam kavrayamadığınızı sanıyorum. özellikle hadis-i şeriften sonraki son 2 cümlemi tekrar okumanızı istiyorum.
YanıtlaSilöncelikle şu iki konuyu açıklıkla ifade etmeliyim ki, birincisi benim dini yaşamaya çalışan bir kul olmanın ötesince 'cevaz' verici olmak, fetva emini olmak gibi bir istidadım, imakanım yok, sadece kendi fikrimi bildiklerim ışığında ifade ettim. ikicisi ise günahlarımıza veya hatalarımıza hadisleri alet etmek gibi bir düşüncem katiyyen olamaz. ancak hayat prensibimde de şu vardır ki, şayet önüne geçemediğim bir olgu varsa ve bu dinimizin esasatına ait olmamak kaydıyla hoş karşılanabilecek bir hal ise hiç olmazsa dini bir kaidenin o yönde yorumlanarak rıza-i ilahi haricine çıkmamaya gayret etmiş olmak istiyorum. bu durumu, yazımdakinin haricinde bir başka örnekle anlatmaya çalışacak olursam, sosyal hayatın içinde insanlar olarak girmek zorunda olduğumuz çeşitli hallerde, mesela katılmak zorunda kaldığımız bir arkadaşımızın içkili düğününde biz kendimizi nasıl mazur görüyoruz; ahvalimizle, anlattıklarımızla belki oradaki insanlara bir şey katabiliriz diyoruz, değil mi? yani hadis-i şeriflerdeki emr-i maruf nehy-i an'il-münker kaidesini uyguluyoruz düşüncesi ile... peki aynı şey değil mi?
kaldı ki özellikle de bizim kesimin insanlarında ve özellikle de eşler arasında neredeyse unutulmuş olan hediyeleşmeyi bir yahudi ya da hristiyan adeti diye ve sırf onlara benzememek kaidesinden hareketle, üstelik bir çok eşin özellikle de hanımların beklentileri var iken uygulamamak bana çok da doğru gelmiyor.
yanlış düşünüyor olabilrim elbette, kuluz, beşeriz ve şaşarız. allah razı olsun.
kapsamlalı cevabınız için tesekkur ederim. yine de kazayla 14 şubatta eşime hediye almış olsam da onu saat 24'ten sonra vermeyi tercih ederim. ayrıca tabiki biz de nasa cevaz verici olmaktan uzagız ama hepimiz vicdanımıza cevazlar aramıyor muyuz? yanlış düşünüyor olabilirim elbette, kuluz, beşeriz ve şaşarız. Allah razı olsun.muallim fatih
YanıtlaSil