17 Şubat 2008

Çarşaf ve burka nasıl serbest kalır?

Bu haftayı kezzapçı ile geçirdik. Bakalım önümüzdeki haftayı nasıl geçireceğiz? Kaosa kalkmayan eller(!) kaos oluşturmaya çalışıyor. Muhtemelen daha işin başındayız. Cumhurbaşkanının onayından sonra üniversitelerde kaos üretilmeye çalışılacak. Bilim üretemeyen zihniyetin bundan daha iyi yapabileceği bir marifeti de olamaz heralde.

YÖK yasasının geçiçi 17. maddesi de tartışılacak galiba. Değiştirilmemesi taraftarıydım ancak kimi çevrelerce uygulamanın yerleşmesine şart koşulduğu için ona da çözüm bulmak gerektiği kanaatindeyim. Bence o maddeyi öyle bir düzenlemek gerekiyor ki, neyin yasaklanmayacağını değil de neyin yasaklanacağını sıralayarak hem düzenlemenin uygulanırlılığı sağlanmalı hem de Anayasa Mahkemesinin denetiminde sorun çıkarmamalı. Yasaklanmak istenen çarşaf ve burka değil mi? Yazsınlar bunu maddeye. Gerisine karışmasınlar. Yok fiyonklular, yok tavşan kulaklılar, yok baş altı, yok iğneli... Bunlara değinmeye gerek yok. Madde bu haliyle iptal edilirse ordan ötesi kendilerinin bileceği, çarşaf ve burka da serbest kalır.

* * *

NOT: Geçen hafta başlattığım uygulamamı bilgi notu şeklinde sunduğum yazıma iki ziyaretçiden gelen oylama ile 2,5 puan verildiğini gördüğümden bu yana o uygulamanın doğruluğunu sorgulamaya başlamıştım ki, bir dostumun bizzat uyarısı da eklenince artık o uygulamadan vaz geçmeye karar verdim. Dostumun uyarısı şuydu; "madem hafta sonunda bu kadar güncelleme hazırlayabiliyorsun, yine hazırla ama yayınlamak için hafta içini bekle, aralıklarla yayınla" dedi. Bana da makul geldi. Bu yüzden eski uygulamama geri dönüyorum.

10 Şubat 2008

Bilgi Notu

Blogumla hafta içi ilgilenemez oldum. Bunun çeşitli nedenleri var elbette, mesela şimdiye kadar ihmal ettiğim İngilizce için her akşam kursa gidiyor olmam bu nedenlerden biri.

Kendimi bağlamış olmak istemiyorum ancak bundan böyle blogumu haftada bir güncellemeyi düşünüyorum. Ana sayfada sadece güncellediğim yazıların yer almasını sağlayacağım.

Aksi bir durum olmadığı sürece bundan böyle bu şekilde karşınıza çıkacağım.

Başörtüsü Yasağı Kalktı (mı?)

Bu hafta mecliste önemli bir anayasa değişikliği kabul edildi ve çok büyük bir ihtimalle Abdullah Gül'ün onayıyla değişiklik yürürlüğe girecek. Değişikliğin amacı başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakmak. Ne değiştirildi? 10. madde şu şekilde oldu; "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır." 42. maddeye de şunlar eklendi; "Kimse, kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı ve kullanılmasının sınırları kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir."

Peki değişiklik amaçlanan neticeyi sağlayacak mı?

Bence hayır! Elbette yasağa karşı olan rektörler için artık bir engel görülmeyecek, çeşitli nedenlerle uymak zorunda kaldıkları yasağı bundan böyle uygulamayacaklardır. Ancak problem yasağı savunanlarda... Onlar yeni düzenlemeye uymadıklarında ne olacak? Ortada zaten yasak yoktu ki yeni düzenleme ile yasağı kaldırsınlar. Kanaatimce sonuna kadar direneceklerdir. Ve asıl çıkmaz da galiba bundan sonra başlayacak.

Bakalım bu işin sonu ne olacak?