Bir süredir dağ-taş-tepe-deniz-tünel geziyorum. Cenk abi blogunu kapatmadan bir süre önce çok geziyordu malum, umuyorum ben de onun gibi olmam. Gerçi o da blogunu geri açmış ama tüm postalar silinmiş durumda. Vardır bir bildiği. Bekliyoruz.
Aslında leyleği bırakın havada, yerde bile görmedim ama ben de bu işi pek anlayamadım. Leylekle pek alakası yok galiba bu işin.
Bu kareyi önce Amerikalı yetkililere göndermek için çektim(!) Vatandaşlarına hilalin ne kadar tehlikeli olduğunu bu fotoğrafla anlatsınlar diye. Sonra bu fikrimden vaz geçip bloguma koymaya karar verdim.
***
Bolu tünelinden ilk defa geçtim. Sanırım Adana-Gaziantep otoyolundaki tünel daha uzundu. Fakat bu tünel de içine girildiğinde insanı düşündürüyor.
***
Tarihi Safranbolu.
***
Safranbolu'da bir konağın ve sokağın gece görüntüsü. Uzaklardan gelen köpek havlaması eşliğinde sadece ayak sesleri...
***
180 yıllık bir konağın içindeki havuz o dönemde yaşayan dedelerimizin ne kadar zevkli olduklarını gösteriyordu.
***
Geçen yıl yine bahsetmiştim. İşte o ağaç.
***
Cevizin henüz mevsimi gelmemişti.
***
İskenderun geceye hazırlanıyor.
***
Börtü böcek.
***
***
Maşukiye. Bu çeşmede elinizi yıkamanız uzun sürmüyor. Çünkü elinizi dondurabilirsiniz.
***
Taşa meydan okuyan bir dal.
***
Reklam yok. Sadece tepedeki yıldızdan dolayı hoşuma giden bir fotoğraf oldu, paylaşmak istedim.
***
Ah İstanbul, hep özleniyorsun...
***
Bu fotoğraflar gezdiğim bazı yerlerden çektiğim karelerdi. Dolaştığım başka yerlerin fotoğraflarını da zamanla yayınlamaya çalışacağım.