Farkındayım, uzun zaman oldu son yazımı yazalı. O yazıda
yaptığım anket sonucunu daha kısa sürede paylaşmalıydım. Bahanelerimi sıralamadan bu yazımda o anketin
sonuçlarını paylaşacağım.
Öncelikle ankete katılan 32 kişiye teşekkür ederim.
Cevaplara gelirsek;
Anketin ilk sorusu hangi muamelenin faizli olduğu
yönündeydi. Bu soru şu şekilde cevaplanmış;
Bankalar aracılığıyla araç ve konut kredisi kullanmak 28
Kredi kartının asgari borcunu ödemek 27
Kredi kartı kullanmak 8
İhtiyaç kredisi kullanmak 30
Bankaların vadeli hesaplarına para yatırmak 27
Devlet tahvili almak 19
Bu soruda özellikle bazı katılımcılar devlet tahvilinin ne
olduğu hakkında bilgisi olmadığını yazmıştı. Dolayısıyla o şıkkın gerçek
sonucu aksettiği şüpheli. Bunun yanında ihtiyaç kredisi kullanmayı sadece 2
kişi faiz olarak görmemiş. Demek bu hususta aşağı yukarı bir konsensüs oluşmuş.
Esasen anketi hazırlarken çok hızlı ve teferruatlı
düşünmeden hazırladığım için yeterli sonuç elde edilmesine engel oldu bu durum.
Özellikle katılım bankaları ayrımını daha net koymalıydım diye düşünüyorum.
Mesela ilk sorunun cevabı bazıları için muhtemelen katılım veya diğer
bankalardan olmasına göre değişecekti.
İkinci anket sorum ise katılım bankaları ile diğerleri
arasında bir fark olup olmadığı yönündeydi. Buna 18 kişi, evet fark var derken
diğer 14 kişi bir fark görmüyorum demiş.
Bankacılık işlemlerinizde hangisini tercih ediyorsunuz
soruma da eşit cevap verilmiş.
Anketi hazırlayınca kullandığım sosyal medya platformlarında
da paylaştım ve oralardan bazı arkadaşlarım benim de düşüncelerimi merak
ettiler. Açıkçası elimden geldiğince hiçbirine bulaşmamaya çalışsam
da günümüz şartlarında bunu sağlamak neredeyse mümkün olmadığından mecburen
şerrin ehveni olarak gördüğüm katılım bankalarını tercih ediyorum. Bununla
beraber mesleğim icabı bir bakıma zorunlu olarak bir devlet bankasıyla da
çalışmak zorunda kaldım şu anketi hazırladıktan hemen sonra.
Kredi kartı konusunda ise ince bir ayrıntıya dikkat
çekmek istiyorum. Özellikle faiz hassasiyeti olan kişiler vadesi
geldiğinde tamamı ödenen kredi kartları için "nasıl olsa faiz ödemiyorum,
dolayısıyla caizdir" diye düşünseler de hukukta bir kural vardır, onu
hatırlatmak gerekiyor. Bir işlemin (hukuka) uygunluğu (caizliği) işlemin
temelinden itibaren belirlenen çerçeve dışına çıkılmaması ile mümkündür. Yani faiz
ödemiyorum denilen kredi kartlarında yapılan sözleşme bir faiz sözleşmesidir ve
bu sözleşme ile işlemin temelinde sakatlık söz konusudur. Dolayısıyla faiz
ödemiyorum deyip kurtulmak kolay olmasa gerek.
Bu ifadelerimle anketin ilk bölümündeki soruların tümüne
cevabımın anlaşılmış olduğunu düşünüyorum.