24 Ağustos 2022

Bursa'da bir hafta sonu

Yıllar önce yine burada bir Bursa seyahatimi yazmıştım. Aradan geçen 15 senede Bursa'ya çok defa gittim yine, ancak hep bir iş veya görüşme için, telaş içinde olan gidişlerdi. Kasım 2021'in bir sonbahar hafta sonunda ailecek planladığımız Bursa gezisini gerçekleştirdik.


Cumartesi erken saatlerde Eskihisar'dan feribotla Topçular'a geçtik.



Ardından ilk durağımız olan Saitabad Şelalesine gittik. Saitabad şelalesi için aklımdan geçenle gördüğüm arasında fark olsa da güzel ve gezilebilecek bir yer. Bunun yanında Saitabadlı kadınların bir dernek çatısı altında birleşmeleri ve bu birleşmenin hikayesi etkileyici idi. Daha detaylı bilgi için kurdukları derneğin sitesine bakılabilir: https://www.saitabatkkdd.org/


Saitabad şelalesinden hemen sonra Cumalıkızık köyüne gittik.

Köyden şehir merkezine geçip konaklayacağımız otele giriş yaptık ve bir süre dinlendik.


Coğrafyamızda bulunan hemen her yörenin kendine mahsus bir mutfağının bulunduğunu biliyoruz. Bursa denilince de akla ilk gelen yemeğin iskender olduğunu da biliyoruz. Biz de akşam yemeğimizi Bursa'nın mutfağına uygun şekilde yedik.


Daha önceki yazılarımdan birinde İstanbul'un en güzel vakitlerinden birinin pazar sabahları olduğunu yazmıştım. Aynı şey Bursa için de geçerli. Bursa'da sabah namazı sonrasında tarihi mekanları gezmek için yola koyulduk. İlk ziyaretimiz ise Bursa Ulu Camii oldu.


Ulu Cami içiyle dışıyla muhteşem bir yapı. Bursa'nın da simgelerinden biri. Yıldırım Bayezid zamanında, 1396-1400 yılları arasında yapılmış olan Bursa Ulu Camii Osmanlı camileri arasında çok kubbeli anıtsal yapıların ilkidir. Ayrıca bu yazım için araştırırken öğrendiğim bir başka husus da, caminin ilk imamı Mevlid’in yazarı Süleyman Çelebi imiş. 



Oradan Yeşil Camiye gittik. Yeşil semtinde bulunan cami, 1419 yılında, Çelebi Sultan Mehmed tarafından yaptırılmıştır.  Caminin büyük bölümü çini ile kaplı. İç duvarlar, tavanlar ve daha bir çok noktada yeşil ve turkuaz renkli çiniler dikkat çekiyor.


Bir sonraki durağımız ise Çelebi Mehmed için yaptırılan ve cephelerini süsleyen yeşil, turkuaz kabartma çinilerin rengiyle anılan Yeşil Türbe oldu.




Ziyaretimize Emir Sultan Camii ile devam ettik. Açıkçası tarihin korunduğu ender yerlerden biri olduğu hemen anlaşılıyordu. Cami, 1
5'inci yüzyıl başında, Yıldırım Bayezıt’ın kızı ve Emir Sultan’ın eşi Hundi Hatun tarafından, Emir Sultan’ın vefatı üzerine yaptırılmıştır.




Emir Sultan'dan Sultan II. Murad tarafından yaptırılan Muradiye Külliyesine geçtik. Külliye içerisinde cami, medrese, imaret, hamam ve türbeler bulunuyor. Cem Sultan'ın da türbesinin bulunduğu külliye insana çok farklı duyguları bir arada yaşatıyor.


Gezimizi şehrin bir başka simgesi olan  600 yıllık tarihi inkaya çınarının altında istirahat ederek tamamladık. İnkaya çınarı, 9,2 metrelik çevresiyle Türkiye'nin en yaşlı ağaçlarından biri imiş.


1 yorum: