2 Eylül 2016

Tadil-i erkan ile namaz

Küçüklüğümde ilçe merkezinde otururduk ama yaz aylarında hava değişikliği olsun diye köyümüzdeki evimize giderdik ve yaz mevsimini, tatil aylarını orada geçirirdik.

İşte Ahmet. Sakallı olan da babam.
Bugün cuma namazı için camiye gittiğimde geldi aklıma, küçüklüğümün köy hayatı. Neden derseniz, etrafımda yanımda yönümde namaz kılan ne kadar insan varsa neredeyse istisnasız hepsinin -buna muhtemelen ben de dahilimdir- bizim köydeki akli dengesi pek de yerinde olmayan Ahmet gibi namaz kılmasıydı. Ahmet namazı bizim köy ahalisinin tabiri ile kertiş (kertenkelenin halk dilindeki karşılığı) gibi kılıyordu. Yani; "eğil eğil kalk, kabul eden Hak." Yine fıkhi tabiri ile tadil-i erkana uyulmaksızın kılınan namaz...

Oysa bizim köyde namaz kılan Ahmet haricindeki köylü amcaların namaz kılma şekilleri geldi aklıma da; ya onlarınki başka bir şeydi, ya da bizim kıldığımız namaz değil... Hoş, İstanbul'da ve artık bir çok şehirde insanlara vakit yetmiyor. Bu nedenle her şey hızlandı. Elbette hızlananların en başında -haşa- zait bir görev olarak algıladığımız namaz ve sair dini vazifelerimiz geldi. 30 yıl önceki şehir bile değil, bir köydeki insanların vakit bolluğu namaz kılmalarında da elbette etkilidir ama salt bu sebebe indirgemek de onlara ve kıldıkları namaza, eda ettikleri ibadetlere saygısızlık olur.

Allah bizlere de 30 yıl önceki o köylü amcalarımızın kıldığı namaz gibi namazlar kılmayı nasip etsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder