28 Ocak 2007

Emir Can Hocama Mektup (Lütfen Okunmasın, Özel ve Gizlidir)

Muhterem Hocam;

Kim çıkarıyor böyle oyunları anlamıyorum, Mossadın mı işidir, yoksa CIA işi midir nedir? Ne işi var milletin benim bilinmeyenlerimle. Bilen bilsin, bilmeyen de varsın bilmesin. Kocaman net aleminde kendimizi ne diye deşifre edelim şimdi? Korkarım ben böyle şeylerden, kendimi ortaya döküp saçmam. Hem sonra yok değiştin, yok gelişmedin, yok takiyyecisin, yok yalancısın diye önüme bir yığın engeller çıkartacaklar, cumhurbaşkanı mumhurbaşkanı da olamayacağız mazallah.

Neyse ki son zamanlarda ziyaretçim de eskisi kadar değil. Baksana şu 15 gündür "mükerrer oy kullanmayın" diye uyararak yaptığım
ankete katılan sayısına; topu topu 12 kişi. Keşke mükerrer oy kullanmayın uyarısını yapmasaydık da blog alemine bu denli rezil olmasaydık. Velhasıl demek istediğim o ki hocam, bilinmeyenlerimi yazsam da kimseler okuyup görmeyeceği için gönül rahatlığı ile yazabilirim aslında.


İlk bilinmeyenimi yazayım hemen, kalan ziyaretçilerimizi de kaçırmayalım, lafı amma uzatıyor demesinler; törenleri hiç sevmem hocam. Mesela (şimdilerde pek öyle törenlere katılma mecburiyetimiz olmasa da) ilk okul 3 veya 4. sınıftaydım, 23 Nisan töreni için öğretmenimin isteği ile subay kıyafeti almıştık. Güzelce giyinip neşe içinde bayrama gittim ancak okuldan tören alanına giderken daha okulun kapısından çıkar çıkmaz 3'lü sıranın tam ortasından eve kaçmıştım. O gediği nasıl kapattılar bilmiyorum. Yakında kısmetse düğünüm olacak ya, korkuyorum şimdi, ya düğünde de aynı fobi ile yüzleşip kaçarsam halim nice olur diye.

Bir başka bilinmeyenim ise muhataplarımı haklı veya haksız, üzmüşsem onun üzüntüsünden daha çok ben üzülüyorum. İnsanı yoran bir özellik bu ama elde olmayan bir şey.

3. bilinmeyenim ise hayatımda hiç kimseye küsmediğimdir. Neticede sosyal varlıklar olarak bir çok kırgınlıklar kızgınlıklar yaşadığım insanlar oldu belki ama hiç birine hiç bir zaman küsmedim. Hatta bana bir selamı bile çok gören, tokalaşmak için uzattığımda elimi havada bırakan insanlara bile küsmedim. Fakat nedendir bilmem bana küsen çok oluyor, özellikle de son zamanlarda. Blog aleminde bile eskiden her yazdığıma yorum bırakan bazı arkadaşlar selamsız kelamsız ve anlamsız biçimde küstüler gittiler. İsim merak edersen yorum kısmında bunları yazarım hocam. Gerçi belki küsmemişlerdir ama ben öyle düşünüyorumdur.

Bilinmeyenlerimden bir başkası da muhterem hocam, yenilgiyi asla hazmedemeyişim. Hatta yenildiğimde hazımsızlığım yemeği hazmedemeyişimizdeki gibi (çok afedersin) geğirmek şeklinde tezahür eder. Bu halimi ben bilmiyordum; bir yaz tatilinde abimle satranç turnuvası düzenledik aramızda. Belki 100'e yakın oyun oynamıştık ve çok büyük kısmında ben yenmiştim. Yenildiğimde ise yukarıda zikrettiğim halin olduğunu abim söylerdi bana, ben yenilgiden olduğunu düşünmezdim. Ancak başka yenilgileri aldığımda da aynı halin vuku bulduğunu gördüm de anzak o zaman bu durumun bende yenilgi sonrasında ortaya çıktığını anladım. Fakat Allah'a şükürler olsun ki hayatımda pek ciddi yenilgi almadım. Düşünsenize, davadan yenilgi ile çıktığımı ve hakime karşı geğirdiğimi; iğrenç olurdu...

Kaç tane bilinmeyenimi yazdım bilmiyorum ama sanırım Mossad ve CIA için bu kadarı bile yeterlidir. Ben daha fazla uzatmadan gizli servislere yardımcı olayım ve bir kaç arkadaşımızı da bu işe bulaştırayım.

Ruzname bir süre önce dikkatimi çeken bir blogcu. Gerçi böyle bir oyuna dahil olduğundan bile haberi olmayacaktır büyük bir ihtimalle ama olaki haberi olursa bu arkadaşımızın bilinmeyenlerini bilmek istiyorum.

Murat da sağolsun blogunda her halini yazan açık biri ama illa ki vardır onun da bilmediğimiz bilinmeyenleri.

Hasan C. yazılarını aksatmadan okumaya çalıştığım, benim gibi yalnız yaşayan, değerli bir blogcu arkadaşımız. Böyle bir oyuna dahil olmak ister mi bilmem ama ben onu da bu işin içinde görmek isterim.

Sıhhat ve afiyet diler, selamlarımı iletirim, muhterem hocam.

18 yorum:

  1. Davetime icabet edip bilinmeyen taraflarınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler ali kardeş:)Ne kadar bilinmedik yönünüz varmış:)Özellikle bu yazıdaki üslubunuzla farklı bir yönünüzü de keşfetmiş olduk.Mütebessim bir yüzle okuduk yazdıklarınızı:)

    YanıtlaSil
  2. Valla çok gizli ve özel olduğu için ben okumadım.
    Emircan Hoca'ya sorarız ne yazdığınızı öğrenmek için.
    :-)

    YanıtlaSil
  3. Ali bey
    Lütfen okunmayan Gizli ve Özel yazınızın içeriği yine gizli ve özel kalsın :-}
    Emircan Hocanın affına sığınarak Okumadan da bişeyler yazabiliriz değil mi?
    Gerçi eski dostların yerini dolduramam ama okunduğunun ve beğenilidğinin bilinmesi amacıyla bunları yazayım dedim:

    Sakın sakın moralinizi bozmayın düzenlediğini anket ve
    Cumhurbaşkanlığı konusunda biliyoruz ki kendin için bişey istemiyorsun ankete katılmayan ve "Kendi için bişey istiyenlerin" kulakları çınlasın:-)
    Hiç korkma hiç bir fobi mobi seni kaçıramaz :-}...
    Küsmeme hasletin çok güzel ve tebriğe şayan bu hasletini yitirme
    Selamsız sabahsız küstü zannettiğin arkadaşların da küsmemişler tenbellik yapıyorlar ve birgün dönecekler...
    Yenilmeyi bilmeyen yenmenin zevkini tam alamaz sanırım...
    Gizli ve açık servis mervis işine ben karışmayayım.
    Allah yar ve yardımcın olsun

    YanıtlaSil
  4. demek yakinda dugununuz var, simdiden tebrikler, hayirli olsun

    YanıtlaSil
  5. Kimmiş bu selamsız kelamsız küsüp gidenler?

    YanıtlaSil
  6. emircan hocam teşekkürler. biraz farklılık olsun istedim, hepsi bu.

    cenk abi, uyarıyı dikkate aldığın için teşekkürler :)

    mehmet abi, yorumunuzun tamamı güzel ama özellikle şu cümleniz beni düşünmeye sevketti; "yenilmeyi bilmeyen yenmenin zevkini tam alamaz sanırım" hem ders veren güzel bir cümle hem de üzerinde düşünülmesi gereken felsefi derinlikleri olan bir cümle. çok teşekkür ederim.

    teşekkür ederim murat. yakında dediysem de hemen çok yakında değil ama olduğunda zaten blogda da haberiniz olur sanırım.

    abuenes; ben emircan hocama söylerim demiştim o bilgiyi ama madem siz de merak ettiniz, sıralayalım; blogumda heralde ilk yorum yazanlardan biriydi tahin, sonra onun arkadaşı ladybird vardı, o da yazmaz oldu. bunların küsmediğini sanıyorum da suveyda vardı, o kesin küsmüştür. lazlarla ilgili bir yazıda birazcık güldüm diye beni suçlamış ve gitmişti, gidiş o gidiş. baver vardı bir de. birden bire gitti. geçenlerde bayramda göründü yine kayboldu. nelly'yi de bir kaç defa küstürdük galiba ama o sağolsun anlayışlı çıktı, ara sıra devam ediyor ziyaretlerine ve yorumlarına. aklıma gelenler bunlar ama daha fazlası da vardı galiba. her ne ise işte...

    bir de tabi yazarlar var. fatih işgören askerdeydi buna rağmen yazdı. ama diğer ikisi, tuğrul ve fethi beyler iyiden iyiye ipe un serdiler.

    YanıtlaSil
  7. bi kedi gördüm sanki:)
    suveydanın kulakları çınladı, biri suveyda demiş burda.
    suveyda küsmedi,küsmezde, kızmıştı sadece, kızabilir gene:)


    okuyorum ben sizi arada, bir düşüncesini beğenmediğim yazarın kitaplarını nasıl toplayıp yakmıyorsam, sizin bloğunuza da küsüp terki diyar etmiyorum.
    anlaşamadığımız noktalar olabilir, beğenmediğim hususlar olabilir ki normaldir buda, sizinde olabilir aynı şekilde, sizin düşünceleriniz size benim düşüncelerim bana olur.
    budur yani.

    basın açıklaması bitmiştir, dağılabiliriz:)

    YanıtlaSil
  8. basın açıklamanızı memnuniyetle karşıladık suveyda hanım. küsmediğinizi bilmek sevindirdi. teşekküler.

    YanıtlaSil
  9. Ne zaman isterseniz yazılarıma devam edebilirim Ali Bey.
    Esasında ben devam ediyorum yazılarıma,sanıyorum irtibat eksikliğimiz oldu.
    Bilvesile hayırlı çalışmalar dilerim.

    YanıtlaSil
  10. ilk kez geldim sayfana ama bayıldım açıkcası
    geldiğim yerde Hasan C. nin sayfası
    zaman buldukça gelip okumaya çalışacağım
    aslında gizli kalmış değerlersiniz
    bu muhteşem anlatımdan herkes faydalanmalı
    ne yapmalı ne etmeli bilmem orasını ama :-)
    sevgiler

    YanıtlaSil
  11. tuğrul bey, öncelikle hoşgeldiniz. uzun zamandır sizden haber alamıyorduk. ben sizden her zaman yazı beklerim, eminim ziyaretçiler de bekliyorlardır. ne zaman müsait olursanız yazın. haftada belli bir gün de tayin edebiliriz isterseniz.

    nesrin hanım, siz de hoşgeldiniz. teveccühünüz için teşekkür ederim. her zaman beklerim. ancak ben sizin sayfanıza gidemedim. profiliniz bir türlü açılmadı. varsa adresiniz, yazarsanz biz de sizleri ziyaret edelim inşallah.

    YanıtlaSil
  12. ben de hicbi zaman kimseye kusmeyenlerdenim. ama blog takibiyle bunun pek alakasi yok bana gore. ilgimi cekmiyorsa ya da zamanim yoksa bakmiyorumdur bloglara, bu yazarina kustugum demek degildir.

    buraya da ara sira bakiyorum, dediginiz gibi. zaten kaydimiz tutuluyor, aciklama yapmaya luzum yok sanirim;)

    selamlar

    YanıtlaSil
  13. bu arada bu yazida ayri bir madde olarak sayilmadiysa da arada benim de gozume carpan dugun haberi olmus. bilmiyorduk ogrendik. ne guzel, ne guzel.

    YanıtlaSil
  14. nelly; blog takibinin küsmekle alakası olamayacağı kanaatindeyim ben de ama bazılarının küserek takip etmediğini çok iyi bildiğim için burada zikrettim bunu.

    kaydınızı özel olarak tutmuyorum; sadece bazen sık yorumlarınızla bazen de bu son yorumunuzda olduğu gibi aradan uzun zaman geçtikten sonra yazmanızdan anlıyorum ziyaret sıklığınızı.

    inşallah düğün var, evet. darısı isteyenlere.

    YanıtlaSil
  15. SA,
    Ne kadar karamsarsiniz Ali Bey.O iskeletlerin kavga eden bir cifte ait olabilecegini soyleyen ilk kisi siz olmalisiniz.
    Dugun hazirliklari, ev kurma telasesi derken gunler cok stressli geciyor olmali.
    Bir kural: G. Bush bir konusmasinda hanimi ve diger hanimlari kasdederek soyle demisti" If they are happy we are all happy (Husbands)".
    Ilk defa soyledigi bir seye hak vermistim.
    dugunden sonra bir gozunuzu ve bir kulaginizi kapatin rahat edersiniz.
    Allahtan iki cihan saadetleri dilerim.Bir Omur boyu mesut ve bahtiyar olursunuz inseallah

    YanıtlaSil
  16. AS anonim.

    yorumunuz bir kaç yazımı ilgilendiriyor galiba. o iskeletlerle ilgili böyle bir yorumu getiren ilk benimdir büyük ihtimal, doğru. ancak bunu karamsarlık olarak yorumlamamak lazım. aklıma da gelmedi değil, şimdi bunu yazacağım ama insanlar benim karamsar olduğumu sanacaklar dedim fakat gerçekten de ben sadece o iskeletlerin aşkın fotoğrafı olarak lanse edilmesini anlayamadım. eski tarihlerde yüz yüze savaşların yaygın olduğunu düşünecek olursan bunun bir savaştan kalmış iskelet olabileceği de neticede bir ihtimal olamaz mı? bunu vurgulamak istedim. ama o yazıma yorum yazan bir arkadaşın dediği de doğru; kim nasıl görmek isterse... fakat gerçekten karamsar da değilim ben.

    bu arada tavsiyeniz için teşekkür ederim, uyulması gereken bir tavsiye. fakat bushun ne söylediğini ne yazık ki anlayamadım (pıliiz turkiş).

    temennileriniz için de amin diyorum. teşekkür ederim. kim olduğunuzu da merak ettim doğrusu...

    YanıtlaSil
  17. SA,
    Ben, senelerdir Amerikada yasayan,Vatan hasreti basina vurmus biriyim.
    Bloglarla karsilasmam cok yeni. Is arasinda interneti karistirirken bloglarla tanistim, seviyeli ve faydali olanlari merakla takip ediyorum.
    Bu arada hosuma giden bazi yazilara yorum yazma geregini duyuyorum. Ingilizce yazdigim Bush un sozlerini anlamissinizdir muhakkak ama ben yine de yazayim hanimlarini kasdederek eger onlar mutluysa, biz mutlu olabiliriz seklinde bir sozdu.
    Farkinda olmadan ingilizce yazmisim bazen soylenileni tercume ederseniz soz gucunu kaybediyor gibi oluyor ama ilerde turkce yazmaya calisirim. inseallah
    Mexico da bulundugunu sandim o iki iskeletin haber olusu burada Valentine gununden birkac gun once ye rastlar burada boyle haberleri satislar cok olsun diye butun kanallarda verirler, hatta eski bir haber de olabilir, her sene gerekli olan zamanda alis verisi artirmak icin kullanirlar.
    Tabii bizim Media, hemen aninda Kopyeliyor haberleri, herkes konusmaya basliyor. Aslinda cok komik birsey ama,hep boyle nedense.
    Dediginiz gibi: bir savas ta olmus savascilar, anne cocuk , kardesler veya yan yana konulmus bir birinden habersiz olulerde olabilir ama o resimler o gunlerde buradaki cikolata gul, pembe ve kirmizi renkli kartlarin satisina cok faydali olmustur eminim.
    Ilk okullarda bile o gun cocuklar butun arkadaslarina bir kart vermek guzel birsey soylemek zorunda. Benim on yasindaki oglum da kizlar yanlis anlarlar diye cumlelerini buyuk bir dikkatle secerek yazdi kartlari.
    Hoscakalin

    YanıtlaSil
  18. AS anonim,

    bloguma yorum yazmış olmakla beni de takip ettiğinizi ve dolayısı ile sizin tabirinizle seviyeli ve faydalı bloglardan biri olarak gördüğünüzü anlıyor ve bundan dolayı teşekkür ediyorum.

    "yorumlaş"tığımız şu yazı her ne kadar iskeletlerle ilgili olmasa da o konuda da iki kelam edelim; benim o fotoğrafı bloguma almamdaki neden tam da sizin anlattığınız sevgililer günü satışlarının artması için düşünüldüğünü vurgulamaktı.

    ziyaretleriniz daim olsun.

    YanıtlaSil