15 Mayıs 2006

Türkçe

Bir arkadaşım "bagaj" kelimesini "bağaj" olarak telaffuz etmeme güler. Bu nerden aklıma geldi? Bir blogda yazım hataları üzerine yazılan yorumlardan birinde "paragraf" kelimesinin "parağraf" olarak kullanılmış olması konu edinilmişti. Birbirine benzeyen bu iki durum karşısında Türk dili kullanıcılarına bir katkım olur düşüncesi ile kısa bir izah yapmayı uygun gördüm. Bunu burada konu edinmiş olmamdan ötürü özellikle bahsi geçen blogcu arkadaşın blogunda anonim olarak yazan yorumcunun benim olduğumu düşünebileceğinden, peşinen söylemeliyim ki, o yorumcu ile herhangi bir bağım yoktur. Ancak "paragraf" kelimesini yazarken olmasa da telaffuz ederken ben de "parağraf" olarak kullanırım, aynen "bağaj"da olduğu gibi.

Bilindiği üzere Türkçe latin harfleri ile yazılmadan önce arap alfabesi ile yazılıyordu. Yukarıda örneğini verdiğim ve daha bir çok buna benzer başka kelimelerde arapçadaki 'ق' harfine tekabul eden latin harfindeki 'g' harfi osmanlıcada 'غ' harfi ile karşılığını bulmuştur. Bu harfin telaffuzu da şimdiki yumuşak g'ye yani 'ğ' harfine benzer. Dolayısı ile "paragraf" ve "bagaj" kelimeleri Osmanlıcada "parağraf" ve "bağaj" olarak yazılmakta ve kullanılmakta idi. Zaten Türk Dil Kurumu da kelimeleri bu şekilde arayanları "..... yerine aşağıdakilerden birini bulmak istediyseniz tıklayınız" şeklinde yönlendiriyor. Oysa kelime tamamen yanlışsa böyle bir şeye gerek duymuyor.

Varmak istediğim nokta şu; özellikle yabancı dillerden Türkçemize girmiş bulunan bazı kelimelerin Türkçede kullanılış biçimleri yukarıda izah etmeye çalıştığım sebepler gibi çeşitli nedenlerden ötürü değişim gösterebiliyor. Doğru olan "bagaj" "paragraf" olsa dahi kelimenin diğer türlü kullanılması halinde yanlış kullanılmış olduğu kannatinde değilim.

Yeri gelmişken ifade etmeliyim ki, bu blogda yazılan her yazının yazım kurallarına uygun olması için elden gelen gayret gösterilmekle birlikte, hata halinde bu hataların tarafıma elektronik posta aracılığı ile iletilmesinden memnuniyet duyarım.

7 yorum:

  1. Ayrıca Türkçede j harfinin de olmadığını söyler Necip Fazıl..Bu harfin fransızcadan bize geçtiğini ve mesela " Jandarmaya" halkımızın "candarma " demesini daha doğru bir kullanım olarak kabul eder..."Karşı ki dağlar cenderme cenderme" türküsüne gülmemeliyiz yani :)))))

    YanıtlaSil
  2. galatı meşhur fesihi mehcurdan evladır

    YanıtlaSil
  3. Zaten bütün mesele ordan kaynaklanmıyor mu?
    Yani Osmanlıcayı bırakıp,kendi öz kültürümüzden uzaklaşmak bize nice sıkıntılar doğurmadı mı?
    Latin alfabesiyle birlikte onu da koruyabilirdik.Korumalıydık da.

    YanıtlaSil
  4. halkça anlaşılan ve kabul edilen doğrudur.

    YanıtlaSil
  5. bugün word proğramında dilekçe yazarken defalarca başıma gelmesine rağmen yine aynı şekilde "tebligat" kelimesini dile getirdiğim biçimi ile "tebliğat" yazdım ve word hemen altını kırmızı yaptı bu kelimenin. oysa tebligat kelimesi arapça bir kelime olup yine 'غ' harfi ile yazılır. örneğin bu kelimenin türetilmiş hallerinden biri "tebellüğ etmektir" ama buradaki 'ğ' nedense olduğu gibi yazılır. ya da "tebliğ etmek"teki gibi...

    kısaca TDK'nın yapmış olduğu şu; fransızcadan gelen kelimeleri aynen olduğu gibi alıp arapça ve farsçadan dilimize giren kelimeleri tahrif etmek :) bütün mesele burada kilitleniyor.

    YanıtlaSil
  6. yazdiklariniza katilmayip, bir dilin kelimelerinin farkli okunuslari olsa bile tek bir dogru yazilisinin bulunmasi gerekigini savunsam da goruslerinize saygi duyuyorum.

    YanıtlaSil
  7. teşekkürler nelly, zaten farklı düşünmüyoruz ki... yani word tebliğat kelimesini tebligat yapmam için uyardığında ben de düzelttim, itiraz etmedim worda :)

    YanıtlaSil