Aralık 2010 itibarıyla blogum 5. yılını tamamladı. Tam 5 yıldır hemen hemen ara vermeden çeşitli konulardaki düşüncelerimi, duygularımı, kendi çektiğim fotoğraflarla beraber başkalarına ait beğendiğim fotoğrafları, kimi yazarların ve bloggerların yazılarını, kısacası birçok şeyi daimi ziyaretçi sayım olan 5-10, bazen 20 kişi ile, google ve benzeri yollardan gelen yüzlerce kişi ile paylaştım.
Bu platformu önemsedim. Yazdıklarıma, paylaştıklarıma; bunun yanında dil kurallarından, konu seçimine kadar her ayrıntıya elimden geldiğince azami dikkat etmeye çalıştım. Kişileri incitmemek en önemli önceliğimdi, umuyorum böyle bir sıkıntı yaşayan ziyaretçim olmamıştır.
Bir blog için bence 5 yıl önemli bir zaman dilimi. Benimle beraber başlayan birçok blog bugün yok. Var olanlarsa tabiri caiz ise can çekişiyorlar. Zaman zaman benzer durumları benim blog da yaşadı ancak her şeye rağmen canlılığını koruyan bir blogum vardı diye düşünüyorum. 5 yıldır toplam 496 adet yayınım olmuş. Bu da senede ortalama 100 yayına tekabül ediyor ki, hiç de fena bir rakam değil. 2009 yılının ilk iki ayı hariç, hemen hiç bir ay blogumu yayınsız bırakmamışım.
Neticeye gelecek olursak, her şeyin bir ömrü olduğu gibi bu blogun da bir ömrü olmalı. Blog bir kaç gün daha açık olacak. Muhtemelen yılbaşı akşamı ise kapanacak.
Bu vesile ile başta bloguma ilk zamanlarda yazdıkları yazılar ile katkıda bulunan Tuğrul Cenker'e, Fethi Kaya'ya, Fatih İşgören'e ve A. Selim Can'a, ayrıca yorumlarıyla her zaman bloga renk katan değerli Mehmet Abi'ye, yine blogumu şu ana kadar izlemeye alan 9 kişiye, diğer tüm ziyaretçilere ve yorumculara teşekkürlerimi sunuyorum.
Hayatta olursam ve Blogger da hizmete devam ediyor olursa tam 5 yıl sonra blogu tekrar açıp eski yazı ve yorumların okunabilmesini sağlamayı düşünüyorum.
Sağlıkla kalın...