13 Haziran 2010

Apple'a Türk Aşçı

Geçen bir arkadaşımla İphone hakkında konuşurken birden "ben bu telefonu bir türlü beğenemedim" demesi üzerine hayretle "neden" diye sorduğumda "kuru patlıcan dolması yapamıyor" demişti. O sırada aklıma izlediğim bir video gelince "blogumu takipte kal, sana bir video izleteceğim" dedim. İşte o video;



E tabi ne bilsin Apple, bizlerin en az kola kadar kuru patlıcan dolması sevdiğimizi?

10 Haziran 2010

Erken mi?

AYM'nin anayasa değişiklik paketini henüz yürürlüğe girmeden gündemine almış olmasına ilişkin yoruma kalkışmak acelecilik olarak algılanabilir ama sessiz kalmanın da benim kanaatimce haksızlığa taraftar olmak anlamına geleceğinden en azından buradan bir iki cümleyle de olsa kendi yorumumu yapmayı bir görev sayıyorum.

Artık şunu hiç düşünmeden söyleyebiliriz; Türkiye'de "EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ANAYASA MAHKEMESİNİNDİR"

Ülkemizde eli silah tutmayan hiç bir güç anayasa değişikliği yapmaya muktedir değildir.

Peki sonuç; 411 vekilin onayladığı değişiklikle ilgli AYM'nin verdiği kararda da düşündüğüm ve etrafımdakilerle paylaştığım bir fikrimi buradan da artık paylaşmalıyım; AYM kararları resmi gazetede yayınlanmak üzere başbakanlığa gönderilir. Kanaatimce başbakanlık gelen kararı yok hükmünde sayıp resmi gazetede yayınlamamalı ve varsa iptal edilen maddeler de dahil, paketi şu anki hali ile referanduma götürmelidir. Aynı yöntemi başörtüsü değişikliğinde de yapmalıydı. Ancak orada değişikliğin uygulanmasına yönelik bir sıkıntı yaşanabilirdi ancak burada referandumun dolayısı ile asli kurucu unsurun varlığı uygulanabilirlilikte sıkıntı doğurmayacaktır. Böylece MİLLET EGEMENLİĞİNE SAHİP ÇIKACAK, başkalarına kaptırmayacaktır.

Hükumetten böyle bir siyasi iradeyi bekliyorum.

25 Mayıs 2010

Değişim?

Yaklaşık 2 haftadır CHP'nin kongresi ile yatıp kalktık. Bu hafta sonu yapıldı kongre ve nihayet bir genel başkan seçildi. Parti içinden ve parti dışından sürekli bir "değişim" söylemidir gidiyor. Genel başkanı cilalama söylemlerini takip etmekte güçlük çekiyoruz. Tüm bunları izledikçe ve değişim dedikçe benim aklıma 14 Mayıs 2000 tarihinde yapılan Fazilet Partisinin 1. Olağan Kongresinde Bülent Arınç'ın o meşhur konuşması geliyor. Değişim ve kongre ve tabi ki hitabet böyle olur dedirten işte o konuşmadan bir kesit;