20 Ocak 2010

Rol değilse felaket!

Hürriyet Video'larını izlemek için Flash 7 veya daha yüksek eklenti yüklenmeniz gerekmektedir. Yüklemek için tıklayınız!!!

http://webtv.hurriyet.com.tr/default.aspx?cid=1&vid=329&hid=12590862

2 Ocak 2010

Blog için 2009

Blogumla yakından ilgilendiğim dönemlerde ziyaretçi eğilimlerini takip açısından Google Analytics hizmetinden faydalanıyordum. Sene başı olunca insanoğlu hali ile geçmişini merak edip geleceğe yönelik yeni düşünceler oluşturur ya kafasında, bu merakların içerisine "acaba blogum ne alemde" sorusu da girince hesabıma girip kontrol ettim. Neticesini de ziyaretçilerimle paylaşmak istedim.

Elbette en büyük ziyaretçi kaynağım Google. Toplam 8665 ziyaretçi göndermiş.
Ardından sevgilinindiyarindan.blogspot.com 254 adet ziyaretçi göndermiş.
emircan.blogspot.com 109 ziyaretçi,
mizrak.web.tr 64 ziyaretçi,
cenkburada.blogspot.com 17 ziyaretçi,
gulcinistan.blogspot.com 13 ziyaretçi göndermişler.

Burada dkkat çekmek istediğim bir konu var; cenkburada bogunun
performansı önemli çünkü sözkonusu blogun geçmişi bir ay bile değil.

Google'da en çok "dön gel duası" aranarak bloguma ziyaret gelmiş.
Ardından "zekatmatik" "ali kahya" ve "akşam ezanı" en çok aranıp
bloguma yönelmelerine sebep olmuş ziyaretçilerin.

2009 yılında blogumu toplam 10.587 kişi ziyaret etmiş.

Blogumun 2010 performansını merak edenler gelecek yılı beklesinler...

28 Aralık 2009

Şehitler üzerinden rekor...

7 Aralık Reşadiye saldırısının üzerinden 3 hafta geçmiş ve konu ile ilgili bir haber sunuyor Hürriyet. Fotoğrafta yuvarlak içine aldığım kısma dikkat edin; aradan 3 hafta geçtikten sonra şehit fotoğraflarını haberine konu ederek "açılan sayfa" rekorunu elde etme derdinin hangi noktalara vardığına siz karar verin. Bunların hiçbir kutsalının olmadığının, tek kutsallarının PARA olduğunun en aşikar örneği değilse nedir bu?

İşte ilgili haberin fotoğrafı;



26 Aralık 2009

İki adet düşünce

  • Trafik kurallarına uymaksızın başka sürücülerin hakkını yiyenlerin "kul hakkı" suçunu işlediklerini düşünüyorum. Nedense bunu daha önceleri çok düşünmez veya düşünmek istemezdim. Belki yaşımın biraz daha olgunlaştığı şu günlerde araç kullanırken eski "delikanlı" günlerimin geride kalması ile kurallara riayet etmemin, başkalarının hatalarını daha sık görmeme sebep olmasıdır bu düşüncenin akılma daha sık gelmesindeki neden.
  • Muhafazakar (dindar diye anlayabilirsiniz) kesimin yoğun olduğu bir yerleşim merkezinde (semtte) oturmaya başlayalı bu insanların görgü kuralları eğitimine biraz daha önem vermeleri gerektiği kanaati oluştu bende.

15 Kasım 2009

Kurban "keselim"

Her Kurban Bayramı yaklaşırken kaleme almayı düşündüğüm bir konu oluyor ama bir türlü bunu gerçekleştiremiyorum. Geçen Cuma, hutbenin de konusu olan bir hususu dikkatelere bir defa da ben çekmek istiyorum.

Öncelikle bu yazının hedefinin hayırsever kuruluş ve derneklerin hayırlarını engellemek olmadığını belirtmeliyim. Ancak şu husus net bir biçimde bilinmelidir ki; kurban bir ibadettir, hayır işi değildir. hayır için kurban kesmekle, kurban bayramında Allah'ın emrettiği şekliyle hayvan kesmek birbirinden tamamen farklıdır. Fakat birçok hayırsever kuruluş, dernek ve vakfın kurban organizasyonları düzenliyor olması halkımızda yukarıda belirttiğimiz kavram karmaşasının oluşmasına neden oluyor.

Doğrusu hayırseverlerin düzenlemiş oldukları kurban organizasyonlarının bir ihtiyaca binaen çıktığı bir gerçektir. Bunun yanında tümü için "bunlar ibadet yerine, hayır yapmanıza vesile oluyorlar" demek de yanlış olur. Hatta bir kısmı için çıkarılan söylentilerin de doğruluğuna inanmıyorum. Ancak tüm bunlar kurban ibadetinin hakkıyla yerine getirilmesine de engel oluyor diye kanaat bildirmeliyim.


Öncelikle kurbanı kurban eden kişinin kesmesidir sünnet olan. Haydi diyelim ki, acemi kişilerin kesmesi hayvana eziyet olduğundan bu sünnetten feragat edilsin; peki o halde hiç olmazsa hayvanın kesilmesine şahit olmak, Allah'ın rızası için yapılan bir ibadette ibadet alanında olmak neden kötü olsun? Bunun için imkanların zorlanması yanlış mı olur? Ayrıca çocukların bu ibadeti algılamalarını engellemek hakkımız mı? Yeni neslin kurban ibadetine yaklaşımının nasıl olacağını gerçekten merakla bekliyorum. Biz çocukluğumuzda cani ruhlu yaratıklar mıydık, zevk mi alıyorduk hayvanın kanının akıtılmasından? Belki üzülüyorduk ama onun bir ibadet olduğu hakikati bilinçli bir şekilde dimağlarımıza anlatıldığından ve yerleştirildiğinden bu durumu garipsemiyorduk. Oysa yeni neslin farkında olmadan bu ibadetten soğutulduğunu gözlemlemek mümkün bugün.

Hayvanlarımızı geleneksel yöntemlerimizle, İslam'ın temizlik esaslarına hakkıyla uymak kaydıyla varsa evlerimizin bahçelerinde, bu mümkün değilse civar köylerde anlaşacağımız köylülerin besihanelerinde, başında durmak sureti ile, yaşı uygun çocuklarımızla birlikte -ibadeti bütün ruh ve canımızla hissedene kadar- keselim.