21 Ekim 2008

Hünkar

Öğrencilik yıllarımda ara sıra Osmanlı mutfağını tadmak amacıyla giderdim Hünkar'a. Sonra izini kaybettim. 8-10 yıl oluyor belki. Meğer Nişantaşı ve Etiler'e taşınmış.

Öğrenmeme vesile olan yazı için bunu, Hünkar için de bunu tıklayabilirsiniz.

11 Ekim 2008

Ekonomik krizin düşündürdükleri

Bir sorun ABD menşeli ise o otomatikman küresel addediliyor. Nitekim kaynağı ABD olan ekonomik krizin de vasfı küresel oluverdi.

Gelinen nokta şu ana kadar uygulanan piyasa politikalarının iflasını göstermektedir. Sosyalist ekonomik sistemden sonra dünyada egemen olan kapitalist sistemin de çöküşünün en belirgin başlangış işaretidir şu son 1 ayda yaşadıklarımız.

Kağıttan para kazanmanın, paradan para kazanmanın, spekülasyondan para kazanmanın bir noktada tıkanacağını düşünmemek ahmaklıktı zaten. Bir koyundan bir kaç deri çıkmayacağını aklı başında herkes bilir. Kapitalistler bir koyundan birkaç deri çıkarmaya çalıştılar yıllarca. Ev sattılar, sonra bu eve kredi sattılar, sonra bu sattıkları kredinin kontratını sattılar, kontrartı alan kişi bunu başkalarına sattı; ortadaki değer 100 birim ama ortadaki borç oldu 400 birim. E hadi şu paralarımızı paylaşalım artık dediklerinde de kriz ortaya çıktı işte. Türkiye'de büyük şirketlerden birinin 1 haftalık değer kaybı % 47 olmuş; ya senin şirketin gerçekte değersizdi ya da 1 haftada % 47 değer kaybettiren sistemde bir problem var.

Bir de "şeriat gelecek" korkusu yaşayanlara burdan bir mesaj çıkıyor aslında. Koca bir sistem çöküyor, değil mi? Böyle bir ortam güçlü bir alternatif ekonomik sistemin ortaya konması bakımından en uygun zemin değil midir? Peki son yüzyılda İslam karşıtı en büyük iki aktörden biri olan kominizim 20 yıl önce yok oldu, kapitalizm ise şu an yok oluyor ama İslamcı ekonomistler alternatif bir program sunabiliyorlar mı piyasaya? -Ki devrin üstünlüğü ekonomi ile sağlanıyor. Demek ki "şeriat gelecek" korkusu yaşayanlarda bu korkuyu boşuna yaşıyorlar.

30 Eylül 2008

Bayram mesajları

Bilenler biliyor; kandil, bayram gibi günlerde pek mesaj yazmayı seven biri değilim. Tebrik etmek istediğim kişileri arar tebrik ederim ve mesaj yazanları cevaplarım. İlk defa bu bayramda birçok kişiye mesaj gönderdim ve bayramlarını tebrik ettim. Ancak şöyle bir sıkıntı yaşıyorum (halen devam eden bir sıkıntı); cevap yazanların çoğu kendi hazır şablonlarını cevap olarak gönderiyorlar. Önce tereddüt ettim, "acaba ben bu kişiye tebrik göndermemiş miydim" diye düşündüm. Hatta birkaçına genelde "bilmukabele..." yahut "mesajınızı aldım..." diye başlayan cevabi mesajlar bile gönderdim. Neden sonra anladım ki mesajlaşma 'raconu' böyleymiş. Mesaj yazarak bayramlarını tebrik ettiğim hemen herkes kişiye özel cevap yazmak yerine kendilerinin sırayla herkese gönderdikleri mesajı aynı zamanda cevabi mesaj olarak da gönderiyorlarmış. Böyle olunca da ben mesajlaşma sürecinin ilk mesajı karşıdan gelmiş gibi anladım. Yani düşünsenize; mesela ben "bayramınız mübarek olsun" demişim, karşıdan gelen cevap ne olmalı; "sizin de bayamınız mübarek olsun." Fakat değil, karşıdan gelen mesaj da "bayramınız mübarek olsun" olunca kafam karıştı.

Mesajlaşma konusundaki katı tavrımda haklı mıyım haksız mıyım halen kendimi sorguluyorum ama bu durumu da bir tarafa not aldım.

Bu vesile ile tüm ziyaretçilerimin de bayramlarını tebrik ederim.