29 Mayıs 2012

Kan ve Aşk

Hafta sonu uzun zamandır sinemaya gitmediğimi fark edince vizyonda neler var diye göz attım ve gidilecek doğru düzgün bir film bulamayınca her şeye rağmen Kan ve Aşk'ın seyredilebileceğini düşündüm ve gittim.

Benim gençliğimin ilk yıllarına denk gelen ve derin bir duyguyla hissettiğim bir dramın beyaz perdeye aktarılmış olması filmi seyretmeme neden olsa da ne yazık ki beklentimi karşıladığını söyleyemeyeceğim. Zira dramın sadece kadınlara yönelik cinsel suçlar kısmını alıp ayrıca bu sahnelerin de bir kaç defa tekraren gösterilmesi doğrusu dram filmi için bir miktar aşırı geldi bana. Filmin ilk sahnelerinde ağlayan bebeğin üzerinden devam edecek bir paralel senaryo daha etkileyici olurdu kanaatimce. Filmin bir çok karakterinin film içinde neredeyse bir anlamı yoktu.

Son olarak, film repliklerine göre savaşın asıl sebebi sanki Müslümanlarmış gibi gösterildiği de söylenebilir. Geçmişte yaşanmış dramatik hikayeler Müslümanlar aleyhine idi. Esasen böyle bir filmin önce Müslümanlar tarafından çekilmesi gerekirdi...

Film seyredilmeyi hak etmiyor kısaca. Puanım; 4/10

25 Mayıs 2012

Avukat

Dün bir davamın 6 veya 7. duruşmasına girdim ve nihayet karar çıktı. Ancak konumuz bu değil.

Bu süreçte karşı tarafın avukatıyla gayet medeni bir şekilde duruşma öncesinde ve sonrasında selamlaşıp sohbet ediyorduk ama ne olduysa dünkü duruşma öncesinde selamlaşmamıza rağmen davayı kaybeden meslektaşım sonrasında salondan arkasını dönüp öyle bir hızla ayrıldı ki ne selam ne kelam...

Benden en az 7-8 yıl daha kıdemli olduğunu düşündüğüm meslektaşımın bu tavrı haliyle üzdü beni. Biz avukatlar işimizi yapan ama asla kendimizi haklarını savunduğumuz kişilerin yerine koymayan insanlarız, olması gereken budur. Kaybeden esasen çoğu zaman avukat değildir, müvekkildir. Nitekim dünkü davada meslektaşım tüm iddia ve savunmalarını hakkıyla yerine getirdi ancak  hakkını savunduğu kişinin/şirketin hataları davanın kendi aleyhlerine sonuçlanmasına neden oldu. 

Sayın meslektaşım, hal böyleyken sen neden kendini gayr-i medeni bir duruşun içine sokuyorsun ki?

23 Mayıs 2012

Eğitim Sistemi Değişsin!

Eğitim sistemini sil baştan değiştiren son kanun değişikliği vesilesi ile en çok tartışılan konulardan biri de şüphesiz Kur'an ve siyer eğitiminin seçmeli ders olarak sunulmasıydı. Bu duruma itiraz edenler en çok söz konusu derslerin seçmeli olmasına rağmen devlet eliyle bir dinin körpe zihinlere dayatılması argümanını kullandılar.

Geçenlerde henüz 4 yaşında olan kızımın "en büyük Atatürk" diyerek tempo tuttuğunu görünce öğrendim ki; cümleyi ilkokul 1. sınıfa giden komşumuzun kızından öğrenmiş. Neredeyse 1 asırdır körpe zihinlere dayatılan bu argümana ses çıkarmayıp dayatma dedikleri seçmeli derslere itiraz edilmesi ne kadar da manidar.
30 sene önce ilk okula giderken Atatürk İlke ve İnkılapları başlığı ile CHP'nin 6 okunu bize de dayattıklarını hatırladım birden. Devlet eliyle belli bir partinin zihniyeti körpecik beyinlerimize dayatılıyordu. İstediğimiz kadar çok partiliyiz diyelim; gerçek ortada. Hala aynı şekilde midir bilmiyorum ama eğitim sistemimizin değiştirilmesi gerektiği ortada...

Not: Resim http://www.sosyalistforum.net/mizah/33869-kemalizmin-sartlari.html adresinden uyarlanmıştır.

18 Mayıs 2012

İçimdeki Yangın

Ortadoğuda süregelen trajediyi tüm detaylarıyla bir filmin ele alabilmesi elbette beklenemez ancak bu trajedinin tam ortasından ufak bir hikayeyi alıp yaşanan trajedinin gölgede kalan kısımlarına dair fikir oluşturmak ve bu trajediyi belleklere kazımak istiyorsanız bu hafta sonu İçimdeki Yangın şeklinde Türkçeleştirilen Incendies filmini izleyebilirsiniz.

Keşke tanıtmayı bu kadar geciktirmeseydim, zira filmi izleyeli 2 aydan fazla oldu ve gerçekten ender etkilendiğim filmlerden biriydi ama ancak fırsat bulabildim.

Filmin ilk kısımları sıkıcı da gelse dişinizi sıkın ve izleyin, sonunda, özellikle de son 5 dakikasında filmi izlemekle ne iyi ettiğinizi hissedeceksiniz. Kanada yapımı olmakla birlikte filmin bizim coğrafyaya ait olması, bu coğrafyaya özlemimin de arttığı bu dönemde beni hiç sıkmadı ama herkes için aynı olmayabilir. Bu yüzden sonunu mutlaka getirin filmin.

Filmi buradan ve buradan inceleyebilirsiniz.

15 Mayıs 2012

Anneler günü mü?

Anneleri 8  yıl önce vefat eden ve S.Arabistan'da yaşayan biri 11 diğeri 20 yaşlarında iki kardeşin cumartesi günü bize gelip anneler gününü bizde geçirmeleri, zaten kültürümde çok yer etmeyen bu güne karşı bende derin bir anlamsızlık oluşturdu.

Pazar sabahı ben tam bu durumda iken twitterda takip ettiklerimden biri, aslında bugünün hem annesizler için hem de çocuğu olmayan anneler için ne kadar zor bir gün olduğunu yazdı. Ardından eşimin "İstanbul bugün sana annesiz yavruların gözlerinden bakacağım. Sessiz ol, sırrını sakla! Anneler gününden haberleri yok" twiti geldi. 

Tüm bunlar yetmezmiş gibi pazar günü gezimizin son durağında uğradığımız AVM'deki süslemelerin sebebini soran büyük kardeşe ne diyeceğimi bilemedim ve -kem -küm ederek bir an evvel oradan uzaklaşmanın yolunu aradım.

Hasıl-ı kelam; dünya yalan!

11 Mayıs 2012

Yazmak

Her yeni bir şey yazmak istediğinizde aklınıza "ben bunu neden yazıyorum?" sorusu geliyorsa ve bunu cevaplayana kadar yazacaklarınızı unutuyorsanız;

1- İhtiyarlık merdivenini tırmanmaya başlamış olabilirsiniz,
2- Hayat sizin için anlamsızlaşmaya başlamış olabilir,
3- Paylaşmayı sevmez olmuşsunuzdur,
4- ............

Listeyi dilediğiniz kadar uzatmak mümkün.

Fakat; ihtiyarlık! Sana inat yazmaya devam edeceğim.