7 Ekim’den bu yana İsrail'in Gazze'de binlerce masum insanı katletmesi karşısında özellikle ülkemizde İsrail'e destek olan şirketleri ve markaları boykot etmek vatandaşlarımızın gündemine girdi.
İsrail'in her zulmü sonrasında bu boykotların dile getirilip sonrasında unutuluyor olması elbette üzücü ama zamanla bu boykotların kalıcı hale gelmesi en büyük temennim. Şahsen ben boykotlar konusunda elimden geleni bir süreklilik içinde yürütmeye çalışsam da haberim bile olmadan boykot edilmesi gereken bir markadan da alışveriş yapmış olabiliyorum zaman zaman. Bununla birlikte bir niyet olarak bunu sürekli canlı tutmaya çalışıyorum. Örneğin meşhur kahve markasına hiç gitmediğim gibi, hamburger markasından da yemem. Gazlı içeceği ise belki 20 yıldan fazla oldu, ağzıma almadım. Demem o ki, herkes kişisel olarak kendine bakmalı. Boykotu içselleştirmemiz gerekiyor. Anlık değil. Boykota ihtiyaç kalmayacak güne kadar.
Ayrıca boykot edilen şirketlerin Ukrayna savaşında nasıl bir pozisyon aldıklarını da unutmayalım. Belki bu durum boykot etme motivasyonumuzu artırır. Bununla ilgili twitterda zamanında şöyle bir paylaşımım olmuştu.
Bu listeye iyi bakalım. Yıllarca özellikle Filistin'de yaşanan katliamlardan sonra Müslüman toplumların "protesto edelim" dedikleri firmaların birçoğu bu listede. Rusya'yı savaştan vazgeçirmek üzere protestoyu onlar gerçekleştiriyor bu defa. pic.twitter.com/6qg4ZBEU5p
— Ali Kahya (@alikahya) March 10, 2022
7 Ekim'den bu yana meydana gelen İsrail'in son zulmüne karşı bu defa hem Türkiye kamuoyunda hem dünya kamuoyunda öncekilere göre daha geniş bir direniş olduğu da açık. Bu defa dünyanın dört bir yanında çeşitli gösteriler yapılıyor. Ülkemizde de gösterilen yanında boykotlar önemli ölçüde kendini gösteriyor.