19 Ağustos 2017

Haklı çıkmak

Şu sıralar adli tatil olması iş yoğunluğumuzu haliyle azalttı. Ben de fırsat buldukça blogumdaki eski yazılarıma bakıyorum. Dile kolay, tam 12 yıldır blog yazıyorum. Evet, çok ara verdiğim zamanlar olduysa da 524 adet yayın bile önemli bir sayı... 

Elbette eski yazdıklarımı okuyunca kendime dönüp güldüğüm de oluyor, hüzünlendiğim de... ama okuduğumda en çok mutlu olduklarım ise zamanın yazdıklarımı haklı çıkarması oluyor. 

Nitekim bir yazımda 29 Ekim 2015'te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde verilen bir resepsiyona katılan yurdumuzun insanlarını örnekleyerek "Bu insanların ferasetinden korkun. Bu insanlar Twitter, Facebook ve hatta internet bile kullanmıyorlar. Evet, bunların ekserisi yaşlı ve ömürlerini tamamlamak üzereler ancak bu insanların çocuklarını Twitter ve Facebook bozamayacaktır" hüküm cümlesini kurmuşum. Tabi ki bu cümlemi okuyunca 15 Temmuz kalkışması geldi aklıma. İşte 2015'in Cumhuriyet Bayramı'nda Külliye'ye giden teyzelerin, amcaların kendileri ve çocuklarıydı 15 Temmuz darbe girişimini engelleyenler. Ve Allah'a şükürler olsun ki benim düşüncelerim haklı çıktı.

Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.

13 Ağustos 2017

Çok çocuk tavsiyesi

3 çocuk babası olduğumda da dile getiriliyordu fakat sayı 4 olunca artış oldu. Dile getirlen şu; "maşallah, Reis'in tavsiyesine uyuyorsunuz." Malum, Cumhurbaşkanımız özellikle nikah şahitliği yaptığı törenlerde bazen 3 bazen 4 ve hatta son zamanlarda 5 çocuk tavsiye ediyor. Bu tavsiyenin doğruluğunda bence de şüphe yok. 

Ancak etrafımdaki insanların, özellikle de Peygamber Efebdimizin ""Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim." (Beyhaki, VII/81) şeklindeki hadisini benden daha iyi bilebilecek durumda olanların ısrarla çok çocuk sahip olunmasına Cumhurbaşkanını referans göstermeleri hoşuma gitmiyor.

Bazılarına itiraz ediyor ve yukarıda alıntıladığım hadisi hatırlatıyorum, ama bazılarına sesimi çıkarmıyorum. Zira hadisi hatırlatarak itiraz ettiğimde bazıları bozuluyor, bazıları Cumhurbaşkanına muhalif olduğumu düşünüyor. Ben de ne yapacağımı şaşırıyorum doğrusu... 

Allah evlatlarımızı Allah’ı ve Rasulü’nü hoşnut edecek bir nesil olacak şekilde yetiştirebilmeyi nasip etsin ki hadisin manasına masadak olabilelim.

7 Ağustos 2017

Hafız İsmail Biçer


İnsanoğlu genelde geçmişi ile ilgili pişmanlıklarını hatırlar ve bunları anlatır eşine dostuna ki, başkaları da aynı pişmanlıkları yaşamasın... Oysa bir çok insanın geçmişinde yaşamış olduğu ve o anı ya da anları veya anıları yaşadığı için mutlu olduğu, şanslı olduğunu hissettiği o kadar çok hatırası vardır ki...

İşte bana kendimi şanslı hissettiren güzel hatıralarımdan biri de rahmetli İsmail Biçer Hocanın tilavetini çok defa dinleme hazzına nail olmamdır. Kampüsün kapısından çıkar çıkmaz tüm ihtişamıyla karşıma çıkan Beyazıt Camii'nde eda ettiğim öğle namazlarından sonra biraz da derse geç kalmayı göze alarak rahmetli hocamızın tilavetini dinlerdim.

Son sınıfa geldiğimde ne yazık ki elim bir trafik kazası neticesinde vefat etiğini öğrenmiştim.

Şimdi sosyal paylaşım sitelerinde onun adına açılmış hesaplardan eski günlerimi yad ediyor, kulaklarımın pasını temizliyorum. İlgisi olanlar için; https://www.facebook.com/muhibbi.bicer ve https://www.facebook.com/hafizismailbicer adreslerini tavsiye ederim. Bu gönderide yer alan videosunda ise ne yazık ki benim hiç canlı olarak dinleme şansı elde edemediğim mevlid-i şerif kaydı var. Uzunca gibi ama dinlemeye değer.

Merhuma Allah'tan rahmet diliyorum bir kez daha.