Malezyalılaşmak bir süre önce çok tartışılan bir konuydu ülkemizde. O zaman da yazmıştım, Malezyalılaşmanın nesinden korkuluyor diye. Adamlar uzaya astronot gönderiyorlar ve gönderilen müslüman astronotun orada hangi şartlarda ibadet edeceğini tartışıyorlar. Biz ülkemizde başörtülüler üniversitelere alınsın mı alınmasın mı diye tartışaduralım.
İşte ilgili haber;
http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2007/10/071010_malaysian.shtml
Av. Ali Kahya'nın şahsi web günlüğü. Geziler, düşünceler, siyaset, hukuk, aklıma ne gelirse 2005'ten bu yana yazıyorum.
12 Haziran 2008
6 Haziran 2008
Hukuk darbesi mi?
Hayır! Evrensel bir değer olan "hukuk" kelimesini darbe ile birlikte anmaya kimsenin hakkı yoktur.
Bu bir darbedir ama hukuk darbesi değildir.
Türkiye'de hiç bir zaman "hukuk" olmamıştır. Türkiye İstiklal Mahkemelerinden, Kel Alilerden, Yassıadalardan buraya gelmiştir. Bu geleneğin hiç bir yerinde "hukuk" olmamıştır.
600 yıllık bir devleti yıkan İttihat ve Terakki zihniyetinin uzantılarından "hak" ve "hukuk"a uyacaklarını sanarak safdillik edenlerin hatasıdır dünkü sonuç.
1 yıl içerisinde 3 tane ciddi hukuksuzluğa göz yummaya kimsenin hakkı yoktur. Önce 367, sonra vatana ihanetten başka hiç bir sebeple yargılanmamayan Cumhurbaşkanı'nın yargılanması, ardından da anayasanın açık hükmünü ihlal ederek anayasa değişikliğini esastan incelemek... ya da yetkisini genişleterek şekilden incelemek. Her halükarda ortada bu denli açık hukuksuzluk söz konusu iken bu fiillerin bir yaptırımı olmalı.
Söz konusu olan başörütüsünün serbest olup olmaması değildir artık. Tartışılması gereken Anayasa Mahkemesidir.
Bu bir darbedir ama hukuk darbesi değildir.
Türkiye'de hiç bir zaman "hukuk" olmamıştır. Türkiye İstiklal Mahkemelerinden, Kel Alilerden, Yassıadalardan buraya gelmiştir. Bu geleneğin hiç bir yerinde "hukuk" olmamıştır.
600 yıllık bir devleti yıkan İttihat ve Terakki zihniyetinin uzantılarından "hak" ve "hukuk"a uyacaklarını sanarak safdillik edenlerin hatasıdır dünkü sonuç.
1 yıl içerisinde 3 tane ciddi hukuksuzluğa göz yummaya kimsenin hakkı yoktur. Önce 367, sonra vatana ihanetten başka hiç bir sebeple yargılanmamayan Cumhurbaşkanı'nın yargılanması, ardından da anayasanın açık hükmünü ihlal ederek anayasa değişikliğini esastan incelemek... ya da yetkisini genişleterek şekilden incelemek. Her halükarda ortada bu denli açık hukuksuzluk söz konusu iken bu fiillerin bir yaptırımı olmalı.
Söz konusu olan başörütüsünün serbest olup olmaması değildir artık. Tartışılması gereken Anayasa Mahkemesidir.
5 Haziran 2008
Anayasa 153
Başörtüsü düzenlemelerine ilişkin açılan davada Anayasa Mahkemesi kararını bugün açıklayacak. Günlerdir mahkemenin verebileceği kararlar tartışılıyor. Üzerinde en çok durulan ve çoğu muhalin arzuladığı ise "gerekçeli red". Güya dava reddedilecek, düzenleme geçerli sayılacak ancak gerekçede eski kararlara atfen yasak devam ettirilecek.
Bu kesinlikle hukuka ve anayasaya aykırıdır. Anayasanın 153. maddesi aynen "Anayasa Mahkemesi ..... kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez" der. Bunun aksi, kanun koyucunun yerini yargının almasıdır.
Umuyorum ki hiç bir yoruma ihtiyaç bırakmayacak netlikte hak ve hukuk gözetilerek doğru olan karar verilir.
Bu kesinlikle hukuka ve anayasaya aykırıdır. Anayasanın 153. maddesi aynen "Anayasa Mahkemesi ..... kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez" der. Bunun aksi, kanun koyucunun yerini yargının almasıdır.
Umuyorum ki hiç bir yoruma ihtiyaç bırakmayacak netlikte hak ve hukuk gözetilerek doğru olan karar verilir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)