9 Şubat 2007

Aşk mı, Kavga mı?

Bu fotoğraf tüm medyada "aşkın fotoğrafı" diye tanıtıldı. Hatta bir gazete o kadar ileri gitti ki 5000 yıllık bu kalıntıların Romeo ve Juliet'e ait olabileceği iddiasını bile haber yaptı. Tamam, güzel bir yorum, 14 Şubat'a yaklaşırken de çoklarımızı heyecanlandırıyor belki bu fotoğraf ve fotoğraf hakkındaki yorumlar ama fotoğraftaki görüntünün kavga olabilme ihtimali neden göz ardı ediliyor. Teknik olarak incelendiğinde bu kalıntının sadece bir aşk fotoğrafı olabileceğine mi hükmedildi yani? Kavga halindeki iki insanın da bu pozisyonda olma ihtimalleri yok mu?

6 Şubat 2007

Selamlaşmak

Bir kimse Paygambere:

- İslam'ın en hayırlısı hangisidir? diye sordu.

Peygamber:

- Yiyecek yediren, tanıdığına tanımadığına selam verendir, cevabını verdi.

(Sahih-i Buhari)

2 Şubat 2007

Hepimiz Samast'ız(!) Hepimiz Kahramanız

Hrant Dink cinayeti ile ilgili gelişmeleri ilgiyle izliyoruz. En son zanlı Ogün Samast'ın güvenlik güçlerince bayrak önünde ve eline bayrak tutuşturularak adeta bir kahramanmışçasına görüntülerinin çekilmesi, güvenik güçlerinin zanlıyla aynı karede yer almaları gerçekten de trajikomik bir hadise idi. Nedir bu güvenlik güçlerinin düşündükleri? Bir katil zanlısını kahraman olarak mı görüyor bu insanlar? Yazık bu zihniyete...

Bu konu mülkiye müfettişlerince ortaya çıkarılmaktaysa da, kanaatimce bu müfettişlerin burdan öteye gidebilmeleri söz konusu olamayacaktır ve varılan nokta ancak burası olacaktır. Bu nedenle kimse olayın derinliklerine gidilyor izlemine kapılmamalı bence. Bu müfettişler siyasi kimliği olan bir bakana bağlılar ve kim bilir devletten daha ne beklentileri vardır. Valilik, müsteşarlık gibi..

Kanaatimce bu son cinayette ciddi bir suistimal söz konusu olmakla evvela İçişleri bakanının istifa etmesi gerekir. En son dünkü görüntü konusunda bile bakanlık ortaya çıkıp görüntülerin Jandarma tarafından mı yoksa Emniyet tarafından mı çekildiği konusunda bile net bir açıklama yapamayarak zaafiyet göstermiştir. Her iki kurumun da sorumluluğu varsa bunu da açıklamalıydı. Bu konu muallakta bırakılmamalıydı.

Ancak Türkiye'de bakanların istifa etme gibi bir alışkanlıkları olmadığı gibi Başbakanın azletme yetkisini kullanma alışkanlığı da yok. Çünkü bakanlar aynı zamanda partili oldukları için işin içine siyasi mülahazalar giriyor ve neticesinde işte böyle açmazlar doğuyor. Bakanların meclis ve parti dışından olması bu sözünü ettiğimiz istifa ve azil uygulamalarının işlemesi için en uygun çözüm olduğu kanaatindeyim.

Artık ciddi bir hukuk devleti olmanın gereklerini yerine getirme zamanı gelmiştir.