6 Ocak 2017

Ümitvar olunuz

Türkiye farkında olmadan farklı bir noktaya doğru adeta sürükleniyor. Sürüklenmek olumsuz bir mana çağrıştırsa da her sürüklenme her zaman kötü değildir. Bazen sahile doğru sürüklenir ya, başıboş kalmış bir deniz aracı, işte o misal... Ben böyle görüyorum. 

İnsanoğlu geçmişi çabuk unutuyor. Hatırlar mısınız, 2000'li yılların ortalarında Türkiye sabah akşam laikliği tartışırdı. Hatta ben o dönem laikliğin yılmaz savunucusu Deniz Baykal'a hayret ederdim. Çünkü siyaseten yanlış bir yol tutmuştu. Ne bileyim, insan değer verdiği bir eşyayı rakibiyle kavga ederken saklar değil mi? Onu kendisine silah yapıp onunla karşındakine saldırmak değer verdiğin eşyanın zarar görmesine neden olur. Bilmiyorum, belki elinde başka saldıracağı silahı kalmamıştı, belki bu yüzden sürekli laiklikle saldırıyordu iktidara. En sonunda ne oldu? Laiklik konuşuluyor mu şimdi?

Yılbaşı gecesi gece kulübünde meydana gelen terör eyleminin bundan 10-15 yıl önce gerçekleştirildiğini düşünün bakalım. Şimdi bile çok etkili olmasa da "hayat tarzı" başlıklı ufak çaplı bir tartışma başlatıldı. Aslında Türkiye bu tür tartışmalarla bölünsün ve enerjisini tüketsin diye düşünenler önceden de yapıyorlardı buna benzer eylemleri. Tek fark 39 kişi yerine laikliğin savunucusu olarak kabul edilen ya da etnik kökeni farklı bir gazeteciyi, akademisyeni vs. öldürüyorlardı. Gözleri döndüğü, gerçekleri örtbas etmeleri zorlaştığı, üstelik DEAŞ gibi kullanışlı bir argümana sahip oldukları için artık tek kişiyle yetinmiyorlar. Tek bir eylemle 1 yılı kapatmaya da niyetleri yok.

Ülkemiz muhtemelen tarihinin en büyük terör saldırısıyla karşı karşıya. Hatta terör örgütleri adeta koalisyon kurmuş durumdalar. Ama şükürler olsun ki geçmişte yaşanan örneklerden sağlam ders almışız. Milletimiz bu saldırıları kimin yaptırdığını artık çok iyi biliyor ve oyuna gelmiyor.

Ben ümitvarım. Allah devletimizi, milletimizi muhafaza etsin.